Didem Germen: “Tiyatro Koca Bir Resim”

editor
Bakırköy Belediye Tiyatroları oyuncusu, ressam Didem Germen ve küratör Hülya Düzenli, Evrensel gazetesinden İsmail Afacan’a “Sergi V” isimli grup sergisini anlattılar. Esenlerinde resim ile tiyatronun flörtünü yansıtan Germen, tiyatro ile resim arasında kurduğu ilişkiyi “Tiyatro koca bir resim. O resmin içinde oynuyorum” sözleriyle özetledi.

Beş kadın sanatçı “Sergi V” isimli grup sergisinde bir araya geldi. Çiğdem Şener, Didem Germen, Gülşah Kalebaş, Işın Avcıoğlu ve Meral Bilkay’ın eserlerinin yer aldığı serginin ismi Latince “Vi veri veniversum vivus vici” cümlesindeki sözcüklerin baş harfinden geliyor. Anlamı ise “Ben gerçeğin gücüyle, yaşadığım sürece kainatı bile fethedebilirim” demek… Serginin ismi aynı zamanda Roma rakamıyla beş kadın sanatçıyı simgeliyor.

Küratörlüğünü Hülya Düzenli’nin üstlendiği, F Sanat Galerisinde açılan sergide sanatçılar farklı teknik ve üsluplardaki eserlerinde insan, kadın ve sanatçı olmanın ortak paydasından sesleniyorlar. Gerçeğin gücünü arkasına alan sanatçılar, farklı renklerin kardeşliğinde bir araya gelerek insanlık için özgür ve eşit bir dünyayı talep ediyorlar.

Sergide; Çiğdem Şener Mezopotamya’dan Antik Yunan’a uzanan atıflarla sembollerin dünyasına uzanırken; Didem Germen maskelerden yola çıkarak izleyenleri yüzleşmeye davet ediyor. Gülşah Kalebaş boş ve ıssız mekanların içinde dolaşırken, Işın Avcıoğlu fotoğraflardan yararlanarak dün, bugün ve gelecek arasında diyalog kuruyor. Meral Bilkay ise minimal çizgileriyle biçimsel anlatının sınırlarında geziniyor.

“EN BÜYÜK ARZUMUZ FARKINDALIK YARATMAKTI”

Küratör Hülya Düzenli ve Sanatçı Didem Germen ile sergiyi konuştuk. F Sanat Galerisinde bir araya geldiğimiz iki sanatçıyla sohbetimize serginin hikayesiyle başladık. Düzenli bu süreci şöyle anlatıyor: “Bu sergide yer alan arkadaşlar benim öğrencilerim. Ben onları tanıyorum ve yolculuklarına şahidim. Bu alanda eserler üretmeye kararlıydılar. Bir araya gelip sergi açmaya karar verdik. Kadın olmanın, kadın sanatçı olmanın, sanatçı olmanın ve insan olmanın ortak paydasında yan yana geldiler.” Beş kadın sanatçının yan yana gelmesinin önemine dikkat çeken Germen “Kadın olma durumu, anne olma hali, kadın duruşu, toplumdaki rollerimiz bir fikir birlikteliği oluşturdu. Sergiyle ilk adımı attık. En büyük arzumuz farkındalık yaratmaktı” diyor.

“KADIN SANATÇI AYRIMINDAN YANA DEĞİLİM AMA…”

Sohbetimiz kadın sanatçıların görsel sanatlar alanında yaşadığı sorunlarla devam ediyor. Kadın sanatçıların eserlerinin müzelerin ve koleksiyonerlerin dikkatini çekmesi pek kolay olmuyor. “Ben kadın sanatçı ayrımından yana değilim” diyen Düzenli şunlara dikkat çekiyor: “Ama bu ayrımcılığı yaşamıyoruz anlamına gelmiyor. Gerek satın alanlar, gerek müze, gerek koleksiyonerler açısından, gerek niteliksel övgüyü almak açısından bu ayrımcılığı yaşıyoruz.” Germen bu konuda, Düzenli’ye şu eklemeyi yapıyor: “Koleksiyonerler devamlılık açısından kadın sanatçıları tercih etmiyor. Çünkü o bir kadın, toplumda başka rolleri var, zamanla bırakabilir diye düşünüyor. Aynı şey erkek sanatçılar için geçerli değil.”

“TİYATRO KOCA BİR RESİM”

Germen’in resimlerine geliyoruz. Bakırköy Belediye Tiyatrolarında oyuncu olan Germen “Resim de benim profesyonel bir kanadım oldu” diyor. Tiyatro ve resim sanatının kendisi için önemini şöyle aktarıyor Germen: “Tiyatro koca bir resim. O resmin içinde oynuyorum. Tiyatro hem kişisel bir performans hem de ekip işi gerektiriyor. Bu sergide bireysel olarak yola çıktık. Devamında iş birliği haline getirdik. Bir prömiyer benim için ne kadar heyecan yaşatıyorsa sergi açılışı da o kadar heyecan yaşatıyor.”

“DIŞA VURUMCU VE TİYATRAL ÜSLUBUM VAR”

Germen’in eserlerinde resim ve tiyatronun flörtünü görüyoruz. Özellikle ‘Personaların Dansı’ eserinde… Germen “Daha dışa vurumcu ve tiyatral üslubum var. Bu da tiyatrocu olmamdan kaynaklı. Renklerimde de o coşkuyu yansıtmaya çalıştım” ifadelerini kullanıyor. ‘Personaların Dansı’nın hikayesini ise şu sözlerle anlatıyor: “Her insan hayatı boyunca maskeler kullanmak zorunda kalıyor. ‘İnsanlar bu maskeleri çıkarttıkları zaman korkularıyla yüzleşebiliyor mu?’, ‘Kaçışlarımızın farkında mıyız?’ gibi sorulardan yola çıktım. Pandemi süreci de beni çok besledi. Çünkü bu süreçte ‘Yalnız kalmak’, ‘Sosyalleşememek’, ‘Toplumsal dille yüzleşmek’, ‘Hatalarımızın ve eksiklerimizin farkına varmak’ gibi başlıkları sık sık düşündüm. Bunları eserlerime yansıttım.”

Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/464366/sergi-v-ben-gercegin-gucuyle-yasadigim-surece-kainati-bile-fethedebilirim

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku