Çeyrek Asırlık Hasret Sahnede Son Buldu

editor
3,K Okunma
Sanat kariyerinde 55 yılı dolduran Işıl Yücesoy, 25 yılın ardından ‘İzninle’ oyunu ile tiyatro sahnesinde. BirGün gazetesinden Işıl Çalışkan’a konuşan Yücesoy, “Benim tiyatroyu bıraktığım yılda doğanlar bugün 25 yaşında. Sahnede olmak hayalimdi” dedi.

Bazı sanatçıları anlatmak zordur, kelimelere sığmaz taşarlar. Işıl Yücesoy da o isimlerden biri. Sanat kariyerinde 55’inci yılını kutlayan Yücesoy, birçok disiplinde usta. Sinema, dizi, müzik… Şimdilerdeyse 25 yıl ara verdiği tiyatro sahnesinde parlıyor Yücesoy. İzninle isimli tek kişilik müzikli oyun, iki çocuğu, sıradan ve mutsuz bir evliliği olan bir kadının hikâyesini konu alıyor. İzzettin Çalışlar’ın kaleme aldığı, Arsen Gürzap’ın rejisörlüğünü üstlendiği oyuna Yücesoy’un sesinden kendi şarkıları eşlik ediyor. Oyun, ’Giydirici’ ve ‘Orkestra’ oyunlarıyla seyirci karşısına çıkan iki eski dost, Işıl Yücesoy ve Arsen Gürzap’ı üçüncü kez bir araya getirdi. Sözü ustasına bırakalım…

Dile kolay 55 yıldır sanatla iç içe geçen bir yaşam. Geriye dönüp baktığınızda ne görüyorsunuz?

Gerçekten dile kolay. Hani insan bir çırpıda 55 yılı söyleyiveriyor ama geriye dönüp baktığı zaman o kadar da basit değil. Ömrün çoğu. Dünyanın en keyifli, insanı mutlu edecek motive edecek işidir bizim işimiz ama bir o kadar da zor iştir. Fedakarlık ister, seni esir eder, hapseder, dünyanın en faşist ve egoist mesleklerinden biridir bana kalırsa sanatın bir dalıyla profesyonel olarak uğraşmak. Eğer kendi hayatınla mesleğin istediği hayatı elemine  edemezsen zor zapt edersin ve kendi özel hayatını yaşayamazsın eğer kendi hayatını önemseyip diğer tarafı ihmal edersen bir şeyler mutlaka eksik kalır. Sizin anlayacağınız teraziyi tutturmak çok fazla mümkün olmamakla birlikte eğer becerebilirsen de ne mutlu! Ama zordur, seni zorlar. Tıknefes kalırsın, nereye yetişeceğini bilemezsin belki de insanda adrenalin yaratan budur bilemiyorum…

HER ŞEYİM ORTADA

Sahnede hem şarkılar söylediniz, hem dans ettiniz. Şahane bir enerjiniz var bitmek bilmeyen. Sırrınız nedir?

İşin komik yanı; sırrım falan yok, her şeyim ortada, galiba bu benim yaşam biçimim. Ben bu hareketten, bu bilinmeyenlerin üzerine gitmekten, üretmekten keyif alıyorum. Herhangi birini seçtiğim zaman, onun adına vermiş olduğum çaba ve koşturma, kurduğum hayaller öbür enerjiyi de beraberinde getiriyor. Sanırım bir avantajım var aynı labirent içinde dolaşmayı çok sevmiyorum.

O statiklik, aynı şeyleri yapma… bir müddet sonra bende bıkkınlık yaratıyor, heyecanım bitiyor. O zaman derhal kulvar değiştirmem gerekiyor belki de bana hayatiyet veren şey budur. Bilemiyorum ki siz sordunuz, ben de kafamdan geçirdim ancak bu cevapları verebildim size.

Bu 55 yıl içinde çok sayıda sanat disiplini barındırıyor. Bir süredir hazırlandığınızı bildiğimiz ve uzak kaldığınız tiyatro sahnesi ile ‘İzninle’ oyunu ile buluştunuz. Tiyatro sahnesindeki Işıl Yücesoy’u nasıl tarif edersiniz?

Vallahi aslında bu soruyu benimle ayrı ayrı platformlarda çalışan sanatçılara, teknik ekibe sormak lazım. Ben şimdi kendimi nasıl anlatayım… Ama yine de dilimin döndüğünce söyleyeyim bir şeyler. Ben ne yaparsam yapayım ister tiyatro ister konser ister sesli kitap okumak, ister dizi aslına bakarsanız ana yemek hep aynı. Sadece içinde kullanılan malzeme ve yöntem farklı. Yani neyi hayata geçirmeyi istiyorsam orada titizlik heyecan, olmadı bir daha yapayım duygusu hep çok hakim oldu. Ama tiyatro… 25 yıl aradan sonra sahnede olmak üstelik de, “İzninle”nin tek kişilik oyun olması, artı içinde sekiz şarkı söyleme ve bu şarkıları Işıl Yücesoyca değil Açelyaca söylemek işin boyutunu biraz daha heyecanlı, mesuliyetli ve yürek çarpıntılı yaptı. Ama ne kadar mutluyum size anlatamam, uzun yıllardır kurmuş olduğum hayal gerçekleşti artık gerisinin kararını nasıl olup olmadığını başarılı mıyım değil miyim bütün bunların kararını izleyici verecek. Şimdi top onlarda ben elimden geleni yaptım. Onlar da ellerinden geldiği kadarıyla gelip seyredip yorum yapacaklar bunca yıl içinde ne kaybetmişim ne kazanmışım hep birlikte göreceğiz.

AÇELYA BİZDEN BİRİ

İzninle, iki çocuğu olan, sıradan ve mutsuz bir evliliği olan bir kadının hikâyesi… Bu kadının hikâyesinin tiyatro sahnesinde olmasını neden önemsediniz?

Açelya‘nın hikâyesi o kadar bizden biriydi ki… Sanki hepimiz bir şekilde Açelya‘nın hikâyesini yaşamıştık, çok tanıdıktı belki komşumuzdu belki öğretmenimiz belki annemiz hatta belki de az buçuk biz. Bu kadar tanış olan biriyle aynı yola çıkıp zaman zaman kader birliği etmek, onunla birlikte hayal kurabilmek, onunla birlikte ayaklarımızın üstünde durmayı istemek, onunla birlikte sanki bir psikiyatra anlatır gibi anlatmak, sanki daha çoğalmamızı sağlayacakmış gibi geldi, dilerim yanılmıyorumdur.

Kadın mücadelesi günümüzde kayda değer kazanımlar elde etmiş olsa da ülkemizde hâlâ çözülmüş değil. Kadın mücadelesinin sanat yoluyla aktarılması neden önemli sizce?

Çünkü hiçbir meslek, sanatın hangi dalını yaparsanız yapın hangisi ile seyircinize dinleyicinize ulaşmaya çalışırsanız çalışın hiçbir meslek bu denli bir araya getirici ve etkin olamaz.

Oyuna gelenler aynı zamanda sizin şarkılarınızı canlı canlı dinleme fırsatı buluyor. Şarkılar nasıl bir seçkiyle oyunla yer buldu?

Tiyatro yapma fikrim iyice gelişip serpildikten sonra oyun arayışına girdim çok doğal olarak. Beş aşağı beş yukarı kafamda hazırdı İzzettin Çalışlar‘ın İzninle oyunu. Çünkü çok yıllar evvel ben bu oyunu Allah rahmet eylesin sevgili Ayşegül Atik ile sahneye koymuştuk. Sahnede tabii tamamen ayrı bir yorumla ve daha farklı bir teksle bu oyun hep kafamda vardı. Fakat sonra üzerine başka şeyler inşaa oldu, kendi kendime dedim ki seni insanlar az buçuk dizi dünyasından tanıyorlar, şarkılarını biliyorlar ama bir de şehir efsanesi dolaşıyor ortada Işıl Yücesoy tiyatrocuymuş… Benim tiyatroyu bıraktığım yılda doğanlar bugün 25 yaşında, dolayısıyla şehir efsanesi lafı gerçekten doğru. Ben de bütün şapkaları bu oyunda birleştirmek istedim. Yeniden müzikler yaptırmak istemedim çünkü benim yapmış olduğum şarkılar sanki bugüne hazırlık yapıyormuşum gibi o kadar enteresan bir şekilde İzninle’nin içine girdi ve öylesi bir eleme oldu ki sanki onun için yapılmış gibi oldu. Dolayısıyla dinlenen şarkıların bir tanesi haricinde hepsi benim albümlerimde olan besteler ve sözlerdir.

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/ceyrek-asirlik-hasret-sahnede-son-buldu-540438

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku