Celal Cumurcul ve 1967’de Bursa Oda Tiyatrosu’nda Sahnelenen “Bir Delinin Hatıra Defteri”

Uğur Ozan Özen
3,K Okunma

5 Aralık 2021’de vefat eden Celal Cumurcul ile 25 Nisan 2016 ve 11 Nisan 2019’da iki kere söyleşi yapmıştım. Hayatını, Bursa Oda Tiyatrosu’nu ve Bir Delinin Hatıra Defteri oyununu anlatmıştı. Yıllar önce Bursa Oda Tiyatrosu kitabını yazarken dönemin gazetelerini taramıştım. Bu yazı vesilesiyle hem Celal Cumurcul’u hem de efsane oyunun Bursa’da ilk kez nasıl sahnelendiğini hatırlayalım istedim.   

Celal Cumurcul hayatını anlatmıştı. Kısa bir bölüm aktarmak istiyorum: “1944 yılında doğdum. Süleyman Çelebi İlkokulu’nda, Osmangazi Ortaokulu’nda ve Sanat Enstitüsü’nün Elektrik Bölümü’nde iki sene okudum. 

Bir gün Bursa Devlet Tiyatrosu müdürü Sami Hoca’nın [Sami Ergin, müdürlüğü 1960-1971] yanına gittim. Şöyle dedim Siz beni beğeniyorsunuz, takdir ediyorsunuz. Ben konservatuvara girmek istiyorum. Siz ne dersiniz?’ Sami Hoca ‘Elini lokma kazanından çıkarma’ dedi. O yıllarda tiyatrocuların saygınlığı pek yoktu. Tiyatro sonu belirsiz bir yoldur. 

Katık Lokantası’nı 1971 yılında açtım. İnsanlar kasanın yanında kuyruk oluyordu. İlk defa Bursa’da self servis yapıldı. İlk defa Bursa’da tarihi bir mekân onarıldı. İlk defa Bursa’da somon balığını menüye de ben koydum. Katık Lokantası’nın ilk yeri Maksem Caddesi’nden yukarıya çıkarken şimdi [2016] Saray Pideli Köfte olan yerdi. İkinci yeri tarihi binaydı.” 

Bir Delinin Hatıra Defteri

Celal Cumurcul 1964-1966 yılları arasında Ankara’da Kara Kuvvetleri Muharebe Merkezi’nde askerliğini yaparken Bir Delinin Hatıra Defteri’ni Ankara Sanat Tiyatrosu’nda seyreder. 1966 yılının son aylarında Bursa’ya döner. Çok şaşırır. Bursa Oda Tiyatrosu’nda oyuncu eksikliği problemi baş göstermiştir. Arkadaşlarının oyun sahnelemekten zorladığını görünce üzülür. Aklına AST’ta seyrettiği oyunu sahnelemek gelir. 

  Annesine omuzundan beline kadar saran kese yaptırır. Ankara’ya gider. Yanında küçük Philips teyb vardır. Ankara Sanat Tiyatrosu’na gider. Gişeden her gün için bir tane olmak üzere, altı bilet alır. Cebine koyar. Oyunu seyredeceği ilk gün, kesenin içine teybi koyar. Gömleğini giyer. Mikrofonu sağ kolundan uzatır. Oyunu kayda aldığı anlaşılmasın diye sağ elini çenesine koyup seyreder. Ara verildiğinde hemen tuvalete gider. Gömleğini açar. Kesenin içindeki teybi çıkarır. Acaba kayıtta problem var mı diye kaseti dinler. Problem yoktur. Kasetin boş tarafını çevirip teybe koyar. İkinci perdeyi de kaydeder. Sonraki beş gün, gündüzleri kaseti dinleyerek oyunu ezberler. Akşamlarıysa oyunu seyrederek mizanseni öğrenir. Genco Erkal’ın hangi sahnede nerede durduğunu, hareketlerini anlamaya çalışır. Rejiyi zihnine not eder. Sonra Bursa’ya dönüp bir hafta prova yapar. 

Bursa Devlet Tiyatrosu’nun dekorcusu Niyazi Uzunboy dekoru yapar. Yine Bursa Devlet Tiyatrosu’nun terzisi de kostümleri diker. Oyunun açılış müziği F. Liszt’in Macar Rapsodisi’dir. Olay gazetesinde uzun yıllar boyunca çalışan 1960’ların genç tiyatrocusu Engin Özpınar efektleri yapar. Genç oyuncu Nadide Diker ise sahne değişimlerinde sahneye çıkıp, elinde günlerin yazılı olduğu panoyu tutar. Bu sırada panoya mavi ışık verilir. 

Celal Cumurcul o yıllarda Maksem’de oturur. Evi Bursa Ticaret Lisesi’ne yakındır. Oyunun Bursa Ticaret Lisesi Fakir Öğrencileri Koruma Derneği yararına Bursa Devlet Tiyatrosu’nda matine ve suare olarak sahnelenmesi gündeme gelir. Öğrenci Koruma Derneği Başkanı ile birlikte Celal Cumurcul, Ankara Sanat Tiyatrosu’na gidip izin alır. Tiyatro yönetimi oyunun tekstini verir. Sanki tekste bakıp kâğıda kopyalıyormuş gibi yapar. Oyun zaten ezberindedir. Bursa’ya dönerler.

Gogol’un yazdığı oyun 14 Aralık 1966’dan itibaren sahnelenmeye başlanır (Aytı, Millet, 20 Ocak 1967). Gazetede oyunla ilgili “Bursa tiyatro severleri olarak büyük ilgi ile karşılanıyor” denir. Kapalı gişe olarak sahnelenir. Ticaret Lisesi Öğrencileri Koruma Derneği’nin yararına 31 Mart 1967’de Bursa Devlet Tiyatrosu’nda matine ve suare olarak iki kere (Millet, 29 Mart 1967), Gemlik Sunğipek Fabrikası’nın sinema salonunda bir kere sahnelenir (Millet, 16 Ocak ve 29 Mart 1967).

 Bursa Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendiğinde matinede salonun yüzde 60’ı dolar. Suarede ise kapalı gişe sahnelenir. Oyun Bursa Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenirken, Nadide Diker Bursa Oda Tiyatrosu’nda bir oyunda daha rol almaktadır. Ana Hanım Kız Hanım olabilir. Bu nedenle Bir Delinin Hatıra Defteri oyununda Nadide Diker’in yerine ortaokul üçüncü sınıf öğrencisi kardeşi Diler Diker geçer. 

Engin Özpınar oyunun sahnelendiği günlerin birinde, Celal Cumurcul’un Maksem’deki evine gider. Evde teybi görünce şaşırır. Celal Cumurcul oyunu nasıl kaydettiğini anlatır. 

Bursa Oda Tiyatrosu’na hiçbir kurum destek vermemiştir. Gençler bilet satarak masraflarını karşılamaya çalışır. Salon kapasitesi 100 kişiliktir. Oyun Aralık 1966’dan 1967 yılının Mart ayının sonuna kadar haftada beş gün sahnelenir.  

Bursa Oda Tiyatrosu Halkevi’ne bağlıdır. Celal Cumurcul Halkevi yönetiminden oyunun gelirini tiyatronun iç teşrifatına harcanmasını ister. Tiyatro bakımsız kalmıştır. Parayla badana yapılabilir diye düşünür. Yönetim isteğini yerine getirmeyince tiyatrodan ayrılır.

Tiyatronun oturma düzeni

Sonraki Yıllarda Oyunla İlgili Yazılanlar

Oyunun sahnelenme süreci Bursa Ansiklopedisi’nde anlatılmıştır. 

Gogol’ün bu ünlü ve oldukça zor oyununu oynamaya karar verince, önce Ankara’ya gittim. O zaman usta sanatçı Genco Erkal AST’a oynuyordu bu oyunu ve olağanüstü başarılıydı. Onun gibi başarılı olmak istiyordum ben de… Altı gece için birerden altı bilet aldım. İlk gece ceketimin iç cebine küçük bir teyp yerleştirdim; mikrofon kablosunu kolumun içinden dolaştırarak, sesleri alabilecek biçimde kol yerimin dışına uzattım mikrofonu, birinci perdeden sonra hemen tuvalete giderek bantı ters-yüz ettim; çünkü oyunun tamamını bantın bir yüzüne sığdırabilmem mümkün değildi. Ama sanki herkes beni izliyordu; kuşku ve heyecan içindeydim. Tuvaletten çıkmadan önce, sifonu çekmeyi, sonra da ellerimi yıkamayı ihmal etmedim. Gelip yerime oturdum ve ikinci perdeyi de banta kaydettim…

[…] Sonraki beş gün, gündüzleri teypte Genco Erkal’ı dinledim ve ezber çalıştım, akşamları da mizansen kaptım. Böylece altı gün doldu. Bursa’ya dönünce Ahmet Vefik Paşa’nın marangozu rahmetli Niyazi Uzun [Niyazi Uzunboy], oyunun dekorlarını hazırladı. Bende bir hafta daha çalıştım. Böylece ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ni on beş günde sahneye koymayı başardım.

Benim bu davranışım, aslında Oda Tiyatrosu dönemindeki tiyatro tutkumuzun, inanç ve heyecanımızın bir belirtisi sayılmalıdır.”

Banu Demirağ “Katığınızın Kralı: Celal Cumurcul” başlıklı yazısında, Celal Cumurcul’un tiyatroya nasıl başladığını anlatır:

Ancak bu aşamaya gelmeden, öncesinden de söz edelim biraz. Ailesi çocuklarının bu tiyatro tutkusunu şiddetle kınamaktadır ve hatta anneannesi ‘Ben tiyatrocu torun istemem’ deyip durmaktadır. Bu durumu protesto etmek adına kendisine verilen harçlık olan sarı yirmi beşlikleri almayarak bir hafta boyunca da açlık grevi yapan azimli çocuk, sonuçta Devlet Tiyatrosu’nda sergilenen ‘Pollyanna’ ve ‘Leylek Sultan’ ile gönülleri fethedince, ailesinin de diyecek sözleri kalmaz. İşte Bursa Oda Tiyatrosu’nda oynanan ‘Yağmurcu’, ‘Benim Üç Meleğim’ gibi oyunlar hep bu dönemin ürünleri.” 

Banu Demirağ oyununun hazırlığıyla ilgili şunları yazar:

Bursalılar iyi hatırlayacaklardır. Gogol’un ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ adlı oyununu Genco Erkal’dan önce Bursa’ya getiren ismi. Ben bu konuyu ayrıntılarıyla aktarmak istiyorum. 

Askerlik dönüşü tiyatro etkinliklerini canlandırmayı kafasına koyan Cumurcul, Ankara’ya gider. Altı tane bilet alır ve Genco Erkal’ı izlemeye gider. Cebine küçük bir teyp yerleştirir. Oyunu baştan sona kaydeder. Diğer beş gece ise reji üzerine gözlem yapar. Bursa’ya döner ve on gün içinde sahneye çıkar. Bursalılar’ın çok beğendiği bu oyunu sahnelenmesi sürerken Cumurcul biraz kaygılanır, Genco Erkal’ın izni olmadan onun oyununu oynuyor olmaktan, tekrar Ankara’ya gider ve tiyatrocudan izin alır. Hatta oyunun repliklerini yazması için önüne koyduğunda, baştan sona ezberinde olan ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ni yazar gibi yapar. Hani ‘Laf olsun’ diye.” 

Niyazi Menteş, “Bir Dönemlerde Oda Tiyatromuz Vardı” başlıklı yazısında eski günleri yad eder: 

Yine bir akşam, Oda Tiyatrosu’ndayız. İkinci sırada yerimizi almışız. Sevgili Celal ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ni oynayacak. Hatırlayın. Oyunun ilk bölümü komedi ağırlıktadır. Seyirciyi adam akıllı güldürürseniz de, ikinci yarıda işiniz oldukça zor. Dramatik sahnelerde seyirci ilk yarıyı unutup hüzünlenecek duygusal kişiler mendili ellerine alacak.

Celal’i, ilk bölümde seyirciyi nefis oyunu ile eline alıyor. Celal rahat espriler yapıyor, seyirci espriyi çarçabuk algılıyor, oyun karşılıklı diyaloglarla sürüp gidiyor. Antraktan sonra dramatik sahnelere geçildi ama seyirci ilk yarının öylesine etkisinde kalmış ki, ikinci yarıda bir türlü hüzünlenip ağlayamadı. 

Bunun nedeni elbet Celal Cumurcul’a soramazdım. Adı gerekmez, Devlet Tiyatrosu’nda bir deneyimli sanatçıya sorduğumda yanıtı şöyle oldu: 

– O Celal denilen çocuk mu? Vallahi biz de ona hayret etmekteyiz. Bu çocuk konservatuvara giderse inanın geleceği parlak olacak.”

Niyazi Menteş, Bursa Oda Tiyatrosu’ndan söz edince Celal Cumurcul şu cevabı vermiştir:

O benim ilk göz ağrım, vesikalı yârim. Nasıl unuturum. Ne vakit Atatürk caddesinden, Oda Tiyatrosu’nun olduğu yerden geçsem içim burkulur. Şimdi resmi daire biçiminde kullanılan bu yerin duvarlarında, odalarında sürekli Yalçın Kaya’yı, Alpay İzer’i, Engin Özpınar’ı görürüm. Duygu yanım ağır basar. Ve o eski güzel, anlamlı günlerin erdemine bir kez daha inanırım.” 

UĞUR OZAN ÖZEN

 

Kaynakça:

Akkılıç, Yılmaz (Yayına Hazırlayan), “Tiyatro”, Bursa Ansiklopedisi, 4. Cilt, İstanbul: Burdef Yayınları, 2002, s. 1608-1625.

Aytı, Abdülkadir, “Bir Delinin Hatıra Defteri”, Millet, 20 Ocak 1967.

Demirağ, Banu, “Katığımızın Kralı: Celal Cumurcul”, Bursa Hakimiyet, 2 Aralık 1988.

Menteş, Niyazi, “Bir Dönemlerde Oda Tiyatromuz Vardı”, Bursa 2000 Yaşayan Bursa, 3 Aralık 1995.

Fotoğraflar Nadide Diker Küçüksiler ve Ömer Tuncer Arşivindendir. 

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku