Bursa’nın en önemli entelektüellerinden biri olan Feraizcizade Mehmet Şakir (1852-1911), sadece yazdığı kitaplar ile değil, matbaası, çıkardığı gazete ve dergiler ile şehri etkilemiş, dönüştürmüştür. Vefatının üzerinden 110 seneden fazla bir zaman geçmiş, hakkında tezler yazılmış, ansiklopedi maddelerinde hayatından ve yaptıklarından bahsedilmiş, yaklaşık 40 yıl önce hayatı kitap olarak yazılmıştır.
Osmangazi Belediyesi, TOBAV ile birlikte 2012 ve 2013 yıllarında Feraizcizade Mehmet Şakir Oyun Yazma Yarışması düzenlemişti. 2013 yılında gezi olayları, sadece Türk siyasi hayatını etkilemedi. Aynı zamanda Bursa’da bu yarışmanın sona ermesine neden oldu. Sanki Feraizcizade, mezarından çıkmış ve geziye destek açıklaması yapmıştı.
Osmangazi Belediyesi, Feraizcizade Mehmet Şakir’in altı oyunu ve yedinci kitap olarak Cevat Akkanat’ın yazdığı biyografisini yayımlamıştı. Ne yazık ki, Akkanat’ın hazırladığı kitapta yeni bir bilgi bulunmuyordu. Önceki kaynaklarda yazılan yanlış bilgiler (tiyatronun yeri ve Yunan işgalinde yandığı ile ilgili bilgileri) tekrar edilmişti. Halbuki belediye yönetimi Feraizcizade Mehmet Şakir adına sempozyum düzenleyebilir, onun oyunları, diğer eserleri, tiyatroculuğu, matbaacılığı incelenebilirdi. Böylece 1880-1910 yılları arasında şehrin otuz yılında adı olan bir entelektüelin adına yakışır bir eser ortaya çıkardı.
Günümüzden elli yıl öncesine gidelim. Bursa Devlet Tiyatrosu 1971 yılında yerleşik kadro ile faaliyete başladıktan bir ay sonra, müdür-sanat yönetmeni Âli Cengiz Çelenk, Halk Eğitim Merkezi ile işbirliği yapmıştı. Böylece tiyatrosever gençler yetiştirilerek, Gençlik Tiyatrosu’nun kadrosunun oluşturulması amaçlanmıştı. Eğitim yapılan odaya “Ferâizcizâde Mehmet Şakir Eğitim Odası” adı verilir (Bursa’nın Sesi, 30 Eylül 1971; Millet, 8 Kasım 1971).
1974 yılında, gençlik kursunun adı değiştirilerek “Ferâizcizâde Mehmet Şâkir Gençlik Kursu” olur. O yıllarda tiyatroda oyuncu olan Yalın Tolga, 1980 yılında Bursa Devlet Tiyatrosu müdürü olduktan beş yıl sonra, 17 Aralık 1985’te, bu odayı “Feraizcizade Mehmet Şakir Oda Tiyatrosu” adıyla az kadrolu oyunların sahnelendiği bir mekân haline getirir.
1970’li yılların genç gazeteci Erdal Özdür, Bursa Hakimiyet gazetesinin, 26 Ocak 1975 tarihli sayısında önemli bir habere imza atmıştı: “Feraizcizade Mehmet Şakir Bey’in Bir Asır Önceki Bastonu”.
Emekli Huzurevi Müdürü Ali Sezgin, kendisine Feraizcizade Mehmet Şakir Efendi’nin oğlu tarafından verilen bastonu, kursun yönetmeni Okan Kılan’a verir. Daha önce oyuncu Oğuz Bora’nın da Feraizcizâde Mehmet Şakir Efendi’ye ait kavuğu tiyatroya hediye ettiğini söyler. Ali Sezgin bastonun kendisine nasıl ulaştığını anlatır:
“83 yaşımdayım. 15 yaşlarındayken Batpazarı’nda bir dükkânım vardı (1907). Feraizcizâde Mehmet Bey aynı civarda bir matbaanın sahibiydi ve benden 30-40 yaş kadar büyüktü. Kendisiyle tanışırdım. O zamanlar çeşitli tiyatro eserleri yazmıştı. Bu arada Ahmet Vefik Paşa’nın da tiyatro çalışmalarında büyük ölçüde yardımcı oluyordu. Ben Huzurevi Müdürü olduğum zaman o vefat etmişti. Ancak yıllar sonra bir alkolik Belediye’ye müracaat edip Huzurevine alındı. Feraizcizâde Mehmet Şakir Bey’in oğlu Şakir Feraizci idi. Kendisine yakın bir ilgi gösterdim. O da vefatından önce bana babasının bastonunu vererek saklamamı istedi. 23 Ocak gecesi televizyonda Feraizcizâde Mehmet Şakir Gençlik Tiyatro kursuyla ilgili programı izlerken tarihi bastonun bu kursta değer kazanacağını düşündüm ve bastonu kurs yönetimine teslim ettim.”
Kurs yönetmeni Okan Kılan (vefatı 2024), gazeteye fuayede bir köşe hazırlanacağını ve Feraizcizâde Mehmet Şâkir Efendi’nin eşyalarının sergileneceğini açıklar. Sonrası mı? Konuyu Feraizcizade’nin ailesinden Cihan Koru’ya sormuştum. Feraizcizade Mehmet Şâkir, Cihan Koru’nun anneannesinin babasıdır. Cihan Koru da bu konuyu Feraizcizade Mehmet Şakir’in torunu ve 2016 yılında 97 yaşında olan Mesude Alangu’ya (1919-2020) sormuş, (7 Mayıs 2016) e-posta ile cevap vermişti:
“1- Mehmet Şakir’in oğlu Habib Şakir, yaşamının son devresini Bursa’da Darülacaze’de geçirmiş. Buraya, kendi isteği ile ve emekli maaşını bağışlayarak girmiş.
2- Mesude Hanım, fes ve bastonun Bursa Devlet Tiyatrosu’nda olması gerektiğini söylüyor.”
Mesude Alango, mezarın yeriyle ilgili olarak Cihan Koru’ya şunları söylemişti: “Mehmet Şakir’in mezarının yeri, dediğiniz gibi, Sanat Okulu’nun olduğu yerde imiş. Ancak, o mahalde yapılan tadilatlar sırasında yerel yönetimin bilgisizliği ve ilgisizliği ile tahrip ve yok olup gitmiş.”
Gazetelerde kavuk olarak yer alan bilginin Mesude Alangu fes olduğunu söylemişti. Aile geri almadığına göre baston ve fesin Bursa Devlet Tiyatrosu’nda olması gerekiyordu. Bursa Devlet Tiyatrosu’nun Halkla İlişkiler Birimi’nde çalışan Fatma Gülpek’in yanına gidip (9 Mayıs 2016), bu eşyaların tiyatroda olup olmadığını sorduğumda ise, bastonun ve fesin tiyatroda olmadığını, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun 2008 yılında yapılan 50. Yıl kutlamasında bu eşyaların konuşulduğunu ancak tiyatroda bulunamadığını söylemişti. Bursa Devlet Tiyatrosu’nda 1975 yılında ışık tasarımcısı olarak çalışan Adnan Açıkdüşünenler’e telefonla (10 Mayıs 2016) sergiyi sormuştum. Sergiyi hatırlamadığını söylemişti. Okan Kılan ile telefonla (11 Mayıs 2016) görüştüğümde ise üzerinden uzun zaman geçtiği için yeterince hatırlayamadığını, ancak eşyaların aileye iade edilmiş olabileceğini, belki Bursa müzesinde de olabileceğini söylemişti. Konuşma sırasında bir de tespihten bahsetti. Okan Kılan (13 Mayıs 2016) sergiyle ilgili şu e-postaya göndermişti.
“Feraizci’nin eşyalarına gelince fes ve yanılmıyorsam bir de tesbihi torunu bir hanımefendi tarafından, bastonu da Huzur Evi Müdürü tarafından verilmişti. Bu eşyalar Feraizci’nin oyunlarından biri olan ‘İcap-ı Gurur Yahut İnkılâp-ı Muhabbet’ adlı oyununun galası nedeniyle küçük fuayedeki kilitli dolapta sergileniyordu. Eşyaları verenler bunları tiyatroya bırakmışlardı. Kaybolduysa çok üzülürüm. Bursa’daki kütüphaneden Feraizci’nin çıkarmış olduğu ‘Nilüfer’ dergisinden birkaç tanesini de sergilemiş, sonra kütüphaneye iade etmiştik. (Bu oyun ‘Gurur ve Aşk’ adıyla oynanmıştır.)”
Okan Kılan’ın Bursa Kütüphanesi olarak bahsettiği yer 2016 yılı itibariyle İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürlüğü’dür. Derginin Bursa’da olabileceği başka bir yer yoktur. Okan Kılan da kavuktan değil de torunu gibi festen bahsetti. Bugün ne bastonun ne de kavuğun ya da fesin nerede olduğu biliniyor. Bu konuyu 2014 yılında Raif Kaplanoğlu’nda sormuştum. Demişti ki, Bursa Kent Müzesi açılırken kavuğun müzede sergilenmesi istenmişti. Ancak kavuk bulunamadığı için sergilenememişti. Kaplanoğlu, kesin olmamakla birlikte Oğuz Bora’nın emekli olduktan sonra kavuğu tiyatrodan geri aldığını, Bursa Kent Müzesi de kavuğu sergilemek için Oğuz Bora’nın ailesine ulaşmış, ancak aile kavuğun kendilerinde olmadığını söylemiş.
Peki, mezarına ne oldu?
1976 yılında, Âli Cengiz Çelenk, Feraizcizade’nin yazdığı Gurur ve Aşk’ı (İcab-ı Gurur veyahut İnkılab-ı Muhabbet) sezonun 1 Ekim’de açılış oyunu olarak belirler. Tiyatro yönetimi, “daha önce sahnelenmemiş ve bilinmeyen bir oyundur” diyerek, devam eder: “Gurur ve Aşk olarak tanımlanan oyunun, uzun uğraşlar sonunda ele geçirildi ve ilk kez, Bursa’da sahneye konulacak.” (Haber, 3-19 Eylül 1976. Bursa’nın Sesi, 3 Eylül 1976).
Uludağ Rotary Kulübü, ilk iki geceden elde edilen 22.228 lira geliri ile Feraizcizade’nin mezarının onarılacağı, geriye kalan paranın Bursa huzurevine bağışlanacağını açıklar. Bursa kamuoyu oyun vasıtasıyla, Deveciler’de yer alan mezarın, sonradan ortadan kaldırıldığını, o yıllardaki adıyla Sanat Okulu, sonraki adıyla Demirtaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin inşa edildiğini öğrenir. Feraizcizade’nin İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi’nde yaptırılan büstü fuayeye konur.
Mehmed Şemseddin Ulusoy Bursa mezarlıkları ile ilgili kitabında şu bilgi mevcuttur: “Ferâizcizâde Şakir Efendi, Mektubî mümeyyizi/1329 [1911] / Faik Bey Medresesi’nin karşısında.” (2022, s. 126).
Mehmed Şemseddin Ulusoy’un Bursa medreseleri ile ilgili kitabında ve Bursa medreseleri ile ilgili yayınlarda, Faik Bey Medresesi’nin tam yeri ile ilgili bilgi bulamadım.
Mezarlık kaldırıldıktan sonra, Sanat Okulu inşa edilmeden önce burası çocuk bahçesine dönüştürülmüştür. Çocuk bahçesinin 29 Ekim 1935’te açılacağı haberleri Hakkın Sesi gazetesinin 24 Birinci Teşrin 1935 ve 1 İkinci Teşrin 1935 tarihli sayılarında yer almıştır. Gazetenin 12 İkinci Teşrin 1935 tarihli sayısında ise, ilk çocuk bahçesine büyük ilgi olur. Salıncaklara 10-20 çocuğun bindiğinden bahsedilerek Belediyenin düzen vermesi istenir.
Peki, mezar taşlarına ne olmuştu? Gazetenin 14 İkinci Teşrin 1935 tarihli nüshasında, Belediye Encümeni’nin kaldırılan mezarlıktan çıkan eski mezar taşlarının toptan satılmasına, 75 lira üzerinden arttırma yapılacağı haberinin yer alması üzücüdür. Muhtemelen Feraizcizade Mehmet Şakir’in mezar taşı da bu vesileyle satılmıştır.
Geriye sadece yazdığı eserleri kalan Feraizcizade Mehmet Şakir’in hayatını anlatmaya sıra geldi.
Mehmet Şakir Efendi, şehrin önde gelen ailesine mensuptur. 24 Ocak 1853’te Alacamescit Mahallesi’ndeki ahşap bir evde doğmuştur. Bursa Devlet Tiyatrosu’nun yan tarafındaki, evinin bulunduğu sokağa adı verilmiş, ne yazık ki evi günümüze kalmamıştır.
Mehmet Şakir Efendi, çocukluğundan itibaren kitaplara ilgi duyar. Bu ilgisinin temelinde babası Habib Efendi’nin evindeki kütüphanenin yanı sıra babasının Sahaflar Çarşısı’nda dükkânı olması da etkili olmuştur. Babasının vefatından sonra 1867 yılında Vilayette (Bursa Valiliği) tahrirat ve mektubu kaleminde maaşsız stajer olarak çalışmaya başlar. Bir yıl sonra, Vilayet Matbaası’nda destgâh görevini üstlenir. 1874’te matbaada başyazarlığa yükselir. Ahmet Vefik Paşa’nın 1879 yılında Bursa Valisi olmasından sonra müdür olarak atanır. Böylece Hüdavendigâr gazetesinin sorumlusu olur. Müdürlüğü Ahmet Vefik Paşa’nın görevden azledildiği 1882 yılında sona erer. Aynı yıl, Ferâizcizâde Matbaası adıyla Bursa’nın ilk özel matbaasını kurmuştur. Yeri ise Alacamescit Mahallesi’ndeki evinin birinci katıdır (Bora, 1987, 1. Cilt, s. 24. Oğuz Bora aynı yerde, Mehmet Şakir’in 1885 yılında bastığı İnatçı yahut Çöpçatan tiyatro oyununun dışında yer alan matbaanın ilanı bölümünde, kitapların Bursa’da sahaf Karamanî Mehmet Efendi ve İstanbul’da Erâkil Efendi kütüphanesinde (kitabevinde) satıldığı bilgisi vardır).
Mehmet Şakir, Bursa’nın ilk oyun yazarıdır. Bir anlamda ilk dramaturgu da diyebiliriz. 1879-1882 yılları arasında Ahmet Vefik Paşa’nın, İstanbul’dan gelen Fasulyeciyan Kumpanyası oyuncularıyla kurduğu Osmanlı Tiyatrosu’na emek verir.
Yazdığı altı oyunu (İnatçı yahut Çöpçatan, Evhami, İcab-ı Gurur Yahut İnkılab-ı Muhabbet, Yalan Tükendi, Teehhül Yahud İlk Gözağrısı, Kırk Yalan Köse) 1885-86 yılları arasında kitap olarak yayımlamıştır. Ne yazık ki, hayatta olduğu yıllarda sahnelenmemiş, sonrasında çok uzun yıllar unutulmuştur.
Mehmet Şakir Efendi, 1899 yılında ise başyazarlıktan ve memurluktan uzaklaştırılır. Danıştay’ın kararı sonucu, 1902 yılında yeniden memurluğa döner. Bir yıl sonra 1903’te Kırklareli sancağına tahrirat müdürlüğüne, 1911 yılına Niğde sancağı yazı işleri müdürlüğüne atanır. Niğde’ye gitmeyeceğini yetkililere bildirince azledilir. Mehmet Şâkir yeniden göreve iade edilmesine rağmen, göreve başlamayı kabul etmemiştir. 1911 yılında vefatıyla birlikte matbaası da kapanmıştır. Cenazesi Deveciler Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir (Bora, 1987, 1. Cilt, s. 12-24 arası. Oğuz Bora, kitabında dönemin atmosferini ve Mehmet Şakir Efendi’nin hayatını çok güzel şekilde anlatmaktadır. Mehmet Şakir Efendi’nin torunu Mesude Alangu, dedesi hakkında yazı yazmıştı, bkz. Bursa Araştırmaları, Bahar 2008, Sayı: 20; Aynı yıl Raif Kaplanoğlu ve Hacı Tonak aynı dergide iki yazı kaleme almıştı, BGC, Eylül 2008. Bu yazıda bilgileri de içeren yazı yazmıştım: Prusa Şehrengiz, Haziran-Temmuz 2016, Sayı: 75-76. Nezaket Özdemir, Mesude Alangu ve Cihan Koru ile söyleşi yapmıştı, bkz. Yeşil Bursa, Sonbahar 2017, Sayı 18. Ayrıca şu makale ve Albayrak, İslâm Ansiklopedisi, 12. Cilt, 1995. Ayrıca Raif ve Ozan Kaplanoğlu’nun kitabında ailesi hakkında ayrıntılı bilgi mevcuttur, 2019, s. 57-60 arası).
UĞUR OZAN ÖZEN
Kaynakça:
Albayrak, Nurettin, “Ferâizcizâde Mehmet Şâkir,” İslâm Ansiklopedisi, 12. Cilt, İstanbul: İSAM, 1995, s. 363-365.
Bora, Oğuz, Feraizci-zâde Mehmet Şâkir ve Bursa Tiyatrosu, 1. Cilt, Ankara: Devlet Tiyatroları Yayınları Belgeler Dizisi No 3, 1987.
Kaplanoğlu, Raif, “Bursa’da Gazeteci Kavgaları ve Feraizcizade Mehmet Şakir Efendi”, BGC, Eylül 2008, Sayı: 3.
Kaplanoğlu, Raif – Kaplanoğlu, Ozan, Tipodan Ofsete Bursa Basın Tarihi (1866-1974), Bursa: Nilüfer Belediyesi Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, 2019.
Özdemir, Nezaket, “Bursalı Osmanlı Aydını: Feraizcizade”, Yeşil Bursa, Sonbahar 2017, Sayı 18.
Özdür, Erdal, “Feraizcizade Mehmet Şakir Bey’in Bir Asır Önceki Bastonu Bulundu”, Bursa Hâkimiyet, 26 Ocak 1975.
Tonak, Hacı, “Güle Dil Verenlerden Feraizcizade Mehmet Şakir Efendi (1853-1911), BGC, Eylül 2008, Sayı: 3.
Ulusoy, Mehmed Şemseddin, Bursa Mezarlıkları / Göçen Ahbaba Ebced’le Selâm, Karâr-ı Şemsî, Misbâr-ı Şemsî, Hazırlayan: Hasan Basri Öcalan / Bedri Mermutlu / Mustafa Kara, Ankara: Osmangazi Belediyesi Yayınları, 2022.