“Oyuncuya yıldız ünvanını veren seyircidir. Oyunu kurallarına göre oynayan bir oyuncuyu, beğenisinden dolayı seyirci yıldız yapmışsa, bu sonuç da kaçınılmazdır. Yıldız olmak veya olmamak oyuncunun elinde değildir…”
Prof.Dr. Füsun Akmen Balkaya‘nın yazdığı “Nisa Serezli – Aşkıner” (1993) adlı kitap Nisa Serezli- Aşkıner ve Nisa Serezli / Tolga Aşkıner Tiyatrosu’nu ele alan çok önemli bir çalışma.
12 Nisan 2024 tarihinde Nisa Serezli‘nin yaşgünü için yaptığım paylaşımla ilgili olarak, Prof.Dr. Füsun Akmen Balkaya‘nın yazdığı bir notla (*) böyle bir eserin varlığından, tam tamına otuz bir yıllık bir gecikmeyle haberim oldu. Heyecan içinde derhal temin edip, not alarak, satır altlarını çizerek, çok şey öğrenerek, ne çok şeyi “daha dün gibi” duygusuyla hatırlayarak ve haydi itiraf edeyim, hiç bitmesin duygusuyla okudum.
Prof.Dr. Füsun Akmen Balkaya, Nisa Serezli- Aşkıner’in yaşam öyküsünü, tiyatro anlayışını (tiyatro sanatına dair görüşlerini, oyunculuğa bakışını, oyun seçimlerini, yüz yüze geldiği sorunları, seyirci üzerine gözlemlerini) ve Nisa Serezli / Tolga Aşkıner Tiyatrosu’nu anlatmış. Kaynak olarak da sanatçıyla yaptığı konuşmalar, gazete arşivleri ve Nisa Serezli / Tolga Aşkıner Tiyatrosu’nun program dergilerinden yararlanmış.
“Tiyatroyu ‘Tiyatro iki kalasla bir hevestir; hevessiz kalasla tiyatro olmaz ama, kalassız hevesle tiyatro olur’ sözleri ile tarif eden sanatçı; dekorsuz, sahnesiz bir tiyatro olabileceğini, ancak tiyatronun varlığını seyircisiyle sürdürebileceğine inanmaktadır.”
Kitabın hiç kuşkusuz, en etkileyici bölümlerinden biri de, 25 Ağustos 1992 tarihinde aramızdan ayrılan Nisa Serezli’nin ardından Haldun Dormen, Zeynep Oral, Sevgi Sanlı, Dikmen Gürün, Selim İleri, Mehmet Atak, Turhan Gürkan imzalı yazıların yer aldığı bölüm.
Prof.Dr. Füsun Akmen Balkaya‘nın “Nisa Serezli-Aşkıner” adlı çalışmasını okurken, yıllar önce izlediğim “Töre”, “Başbakan Oluyorum”, “Tatlı Kaçık”, “Caniko”, “Hesapta Bu Yoktu”, “Hayat Hoştur Gerisi Boştur”, “Umut Dünyası”, “Çılgın Amanda”, “Ahh Kadınlar Vahhh Erkekler”, ” Kırk Karat”, “Cennetlik Kaynana”, “Hayırdır İnşallah”, “Paşaların Paşası” oyunlarını hatırladım birden. Rita, Bayan Gibbon, Opal, Hayriye, Melek, ama ille de Allerja’yı ne çok sevdiğimi düşündüm. Onları ne çok özlediğimi ayrımsadım.
Prof.Dr. Füsun Akmen Balkaya, bir dönemin ünlü tiyatro eleştirmenleri Melih Vassaf, Müşerref Hekimoğlu, A.Kamil Suveren, Ç.Atilla Özkırım, Selmi Andak, S.Esat Siyavuşgil, Hasan Ali Ediz, Ulunay, Lütfi Ay, Halit Fahri Ozansoy‘un Nisa Serezli için yazdıkları satırlara da yer vererek sadece yarına değil, yarınlara kalacak çok değerli bir araştırma kitabı hazırlamış. Umarım yeni basımı yapılır, her tiyatro severin ve her tiyatro insanının mutlaka okuması gereken bir kitap çünkü bu.
Teşekkürler Nisa Hanım tiyatro sanatına katkılarınız için… Teşekkürler Füsun Hocam böylesi önemli bir çalışmayla tarihe belge bıraktığınız, tiyatro oyuncusunun suya yazı yazmadığı gerçeğini bir defa daha kanıtladığınız için.
PINAR ÇEKİRGE
(*) “Nisa Hanımla lisans tezimi çalışmıştım. Yaklaşık iki yıl beraber yaşadık gibi olmuştur. Harika tatlı, mütevazi, bilgili ve anne duyguları çok yüksek mükemmel sanatçıydı. Kendisinin isteğiyle tezimi yine kendisini kaybettikten hemen sonra kitap yaptım. Bu ciddi bir vasiyetti. Böylelikle hep varlığını koruduğuma inanıyorum. Büyük sanatçının ödülünü eşi Tolga Bey’in elinden almıştım. Rahmetle sevgi ve saygıyla anıyorum ve anacağım…”