Bir cinayet işlenmişse, katil uşaktır: “Bay Z”

İsmail Cem Özkan

Oyunu izledikten sonra salondan henüz çıkarken kafamın içinde beliren cümle: “Keşke bu oyunu özel tiyatrolar oynamış olsaydı, keşke devlet tiyatrosu özel tiyatroların maddi yükünü kaldırmayacağı oyunları sahneye koymuş olsaydı.”

Sona yazmam gereken cümle ile başladım yazıma ama genel kuralı takip edeyim, en başa dönerek!

Herhangi bir binanın bodrum katındayız. Sorgu odası izlenimi alıyoruz salona girdiğimizde. Duvarlar gri, üzerlerinde borular var. Ortada bir masa ve masanın etrafında dört sandalye… Masanın üzerinden aşağıya doğru bakan lambalar… Seyirciler sahnenin iki yanında sandalyelere oturmuş halde. Üç duvar ve seyirci kavramının başkalaştığı bir oda tiyatrosu mantığı içinde oluşturulmuş bir salon.

Oyunun başlama anonsunu bekliyoruz. Dijital ses kaydından gelen ses oyunun başlayacağını haber veriyor ve ışıklar sönüyor…Karanlıkta su damlası sesi geliyor. Bir oyuncu salona girip sandalyesine oturuyor. Işıkların açılması ile birlikte cümleler salonun gri duvarında çınlamaya başlıyor.

Ardından, diğer oyuncular da tek tek sahneye giriş yapıyorlar. Salona, daha doğrusu sorgu odasına girenleri hiçbiri oradan çıkamıyor. Bir şirketin üst düzey yöneticileri olan bu insanların bir ölüm kalım sorgulaması için şirketin bodrum katında bir odaya kilitlendiklerini anlıyoruz çok geçmeden. Her biri çıkmak için dijital kartını kullanmaya kalktığında kartının geçersiz olduğunu fark ediyor. Şirketle ilgili çok ciddi bir soruşturma söz konusu. Salona ilk giren muhasebe departmanı baş denetçisi Daniel Morrison’un ardından (Ali Çelik) insan kaynakları yöneticisi Janet Lane’in (Gerçek Alnıaçık) bilişim departmanı yöneticisi Deren Sharp (Orkun Gülşen) ve güvenlik departmanı yöneticisi Gabriel Larson (Ozan Uçar) giriş yapıyorlar. Yönetici kadroda yer alan insanların her biri oldukça disiplinli, çalışkan, analitik düşünebilme becerisi olan, kariyerleri başarılarla dolu insanlar. Hepsi mükemmel profesyoneller ve kendilerini işlerine adamışlar.

Sorgu odasına en son giren güvenlik yöneticisinin elinde bir çanta var ve diğerlerine neden “tutuklu” olduklarını açıklıyor  Sorun oldukça ciddidir: Sorguya alınan bu yöneticilerin ihmali -ya da kasıtları- sonucu bir yolsuzluk yapılmıştır ve patron için “küçük”, çalışanlar için “büyük”  bir miktar para “el” değiştirmiştir. Çantanın içinden çıkan bir bilgisayar üzerinden,  kendisini görmediğimiz ama oyuna damgasını vuran patron “Bay Z”, canlı bağlantı ile yöneticileri sorgulamaya, daha doğrusu onlara kendilerini sorgulatmaya başlar.

Sorgulamanın kurgusu Bay Z. tarafından baştan belirlenmiştir aslında: Yöneticilerden birileri için “ölüm” kaçınılmazdır ve o kaçınılmaz ölümün kapatıldığımız sorgu odasında gerçekleşeceği kesindir.

Oyunun zekice kurgulanmış olay örgüsü içinde temposu giderek artarken,  bu sorgulamanın heyecanı içinde buluyoruz kendimizi. İhaneti gaddarca yönetemlerle insanları “öldürerek” cezalandıran mutlak bir otoriteye sahip Bay Z, kapitalist sistemin vahşi yüzünün çarpıcı bir örneğidir. Çalışanları ise, kaderleri patronun elinde zavallı kurbanlardan başka bir şey değildirler. Agatha Christie’nin romanlarındaki, “bir cinayet işlenmişse katil uşaktır”  klişesine gönderme yapılan oyunda, gerçek kurbanlar ve katiller bellidir: “Emekçiler ve patronlar!” Ve kapitalizmin bir klişesi olarak, tüm sadakatleriyle kendilerine patronlarına adayan emekçiler, birbirlerini yiyerek katile düzenini sürdürmesi için aralarından kurban seçerler.

Oyunu izlerken, bir yandan kapitalizmin vahşi işleyiş yasalarını düşünürken, diğer yandan Agatha Christie‘nin Orient Express’inden,  Franz Kafka‘nın Herr K.’sından ve Georg Orwell’ın 1984’ünden ve Stefan Zweig‘ın Satranç’ından çağrışımlar geçiyor aklımdan: Denetim ve gözetim toplumunun işleyişi, ezilenlerin bilinç yanılsamaları ve gerçekliğin tersyüz edildiği ideolojik öğretilerin hakimiyeti…

Günümüzde bir çok şirket işten kovduğu kişiye artık bilgi verme ihtiyacı bile duymuyor, insanlar kendilerine bildirimde bulunma zahmetinde bulunulmadan bir sabah işyerinin kapısında dijital kimliğinin devre dışı bırakılmasıyla ekmeklerinden olduklarını öğreniyorlar ve İşkur’un yolunu tutarak resmi işsizlik istatistikleri içinde bir “rakam”a dönüşüyorlar. Bu bakımdan oyunun zavallı kurbanları, işten atılmalarının nedenlerine vakıf olacakları için şanslı sayılabilirler; ancak bir rakama dönüşemeyip “yok olacakları” için çok daha şanssızlar!

Oyun polisiye bir kurgu ile yöneticilerin birbirlerini ayrı ayrı sorgulamarının ardından şirketteki dolandırıcılığın kaynağının kim ya da kimler olduğuna odaklanırken,  patronun parasının “el değiştirmesine”  ya da sokak dili ile söylersek “tırtıklanmasına” kanalize oluyor. Soğuk gri duvarlar arasında, yaşam konforlarından alınarak dorum katına kapatılan çalışanlar “haini” ya da “hainleri” ararlarken, sistemin vahşeti de dışarıdan içeriye sızıyor. Sorgulama boyunca, oyuncuların seyirciyle etkin etkileşimleri üzerinden, izleyiciler oyuncularla birlikte haini bulmaya çabalarken buluyorlar kendilerini. Oyun seyircilerin düşünce biçimini yönlendirirken,  onları kendi karmaşasına sürüklüyor ve çözüm yolu için kanallar açıyor…

“Bay Z”, az bir bütçe ile seyircisini yakalayıp, güçlü ve etkili bir metin ve rejiyle buluşan başarılı oyunculuklar sayesinde onları içine almayı başarıyor.  Bunun yanında, “Bay Z”, üzerinde durduğum konunun işlenişi ve kurgusu itibarıyla  başarılı bir oyun.  Özellikle, oyuncuların başarılı performanslarını görmek istiyorsanız kaçırmayın derim. Her oyuncu canlandırdığı karakterle bütünleşip adeta o karaktere can veriyor. Ayrıca, ışık tasarımın rejiye iyi hizmet etiğini de belirtmeliyim

Oyunun sonunu yazmayayım; en iyisi oyuna gidin ve siz öğrenin! Finale kadar taşınan heyecan sizi kucaklayacak!…

Oyunun Künyesi: 

Bay Z.

Yazan: Bülent Usta

Yöneten: Ali Atilla Şendil

Oyuncular: Ali Çelik, Gerçek Alnıaçık, Orkun Gülşen, Ozan Uçar

Dekor & Kostüm Tasarımı: Şirin Dağtekin Yenen
Işık Tasarımı: Önder Ay
Yönetmen Yardımcısı: Ozan Uçar
Asistan: Pınar Alev
Sahne Amiri: Şeyda Pektok
Kondüvit: Emre Akgül
Işık Kumanda: Abdullah Basık
Dekor Sorumlusu: İlker Temur
Aksesuar Sorumlusu: Burçin Özdemir
Kadın Terzi: Nur Buket Kaplan
Erkek Terzi: Kadir Metin
Perukacı: Yavuz Dura

1

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku