Yıldırım Fikret Urağ yazdı: “Yüzümüzü Kara Çıkarma Levent”

editor
3,8K Okunma

Sayın Levent Üzümcü,*

Az önce sosyal medyadan öğrendim; İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevine atanmışsınız. 

Yeni görevinizi tebrik etmek, başarılar dilemek istiyorum. 

Ancak üzülerek söylemek zorundayım ki bu isteğimi gönül rahatlığı ile yerine getirebilmem, bir şarta bağlıdır. 

Sizin de bildiğiniz gibi İzBBŞT’nin şu an yürürlükte olan yönetmeliğinden önce yürürlükte olan bir yönetmeliği vardı. 

Yıllar önce İBBŞT’de yaşanan yönetmelik darbesi esnasında sizinle aynı safta mücadele vermiş biri olarak biliyorum ki siz İzBBŞT’nin bu iki yönetmeliği arasındaki farkı bilecek donanıma sahip bir kişisiniz. 

Karşımda siz varken Eski Yönetmeliğin şimdikiyle kıyaslanmayacak biçimde özgürlükçü bir yönetmelik olduğuna dair  cümleler kurmayı, örnekler vermeyi şahsınıza bir saygısızlık olarak görürüm. 

Hakka, adalete olan inancınız, bu uğurdaki eylemleriniz ve ödediğiniz bedel kamuoyunun malumudur. 

Bir zamanlar İstanbul Sokaklarında birlikte attığımız “Özgür Sanat, Özgür Tiyatro” ve diğer sloganları, giriştiğimiz mücadelenin ayrıntılarını size hatırlatmak da yine şahsınıza çok büyük bir saygısızlık olacaktır. 

Ben, her iki yönetmeliği karşılaştırdığınızda, tiyatronun, tiyatrocular tarafından, özgür ve özerk bir yapılanma içinde yönetilmesinin kapılarını açan yönetmeliğin ilki olduğu yönünde gözünüzü kırpmadan irade beyan edeceğinizi düşünüyorum. 

Hatta sizin özgürlükçü kişiliğinizin kaçınılmaz bir sonucu olarak, ilk yönetmeliğin ruhunu korumak kaydıyla, İzBBŞT’nin siyasilerin iki dudağı arasına sıkışıp kalan değil, daha da özgür ve özerk bir tiyatro olması için mücadele edeceğinize inanıyorum. 

Bu atama üzerine, eminim ki bir açıklama yapacaksınız kamuoyuna. 

İBBŞT’de birlikte yaşadığımız mücadelenin kararlığını hala içinde hisseden bir meslektaşınız olarak sizden ricam; yapacağınız açıklama sırasında, yukarıda vurguladığım bu çok önemli konudaki hassasiyetinizi ve tavrınızı bizzat sizden duyabilmemizi sağlayınız. 

Tiyatro camiamızda bunun tersi yönde düşünen kimse yoktur, olamaz!

Çünkü hiçbir tiyatro insanı, boyunduruk altında tiyatro yapmaya razı gelemez. 

Bu nedenle sizden, bugüne kadar olduğu gibi, bugün de içimizi umutla dolduracak bir açıklama istirham ediyorum. 

Benim açımdan yeni görevinizde size canı gönülden başarılar dilemek ancak böyle mümkün olacaktır. 

***

* Sevgili Levent, 

Şimdi izin verirsen, tüm sıfatlardan azade, bir arkadaşın olarak seslenmek istiyorum sana. 

Yapılan yönetmelik değişikliği anlamında ortada bir katliam var. Kimse beni, bu gerçeği senin görmediğine, buna sessiz kalacağına inandıramaz. 

Bizler bu çağdışı, gerici yönetmeliği kimin yaptığını öğrenmek için çok çırpındık ama başarılı olamadık. Senin bu yeni göreve atanman artık bu “kimler” meselesini “şimdilik” geri plana attı bana göre. Öncelikli olan bu yanlıştan derhal geri dönülmesidir. 

Bir de tabii şu konu var:

Biliyorsun bizim mesleğimiz bayrak yarışı gibidir. O bayrağı birimiz diğerimize devreder ve bu hep böyle sürer gider. 

Bayrağı devreden el her zaman daha kıymetlidir. 

Bizim en önemli görevlerimizden biri de bize bayrağı devrenden ellere birilerinin saygısızlık etmesine izin vermemektir. 

Her zamanki incelikli kişiliğinle bunları çok önceden düşündüğüne ve gereğini yapacağına inanıyorum. 

Yüzümüzü kara çıkarma kardeşim. 

Bunu sana başka hiçbir şeye değil, arkadaşlık hukukumuza  dayanarak söylüyorum. 

Kal sağlıcakla..

 

YILDIRIM FİKRET URAĞ

27 Ağustos 2024

 

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku