Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin.
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Can Doğan
Uyarlayanlar: İsmail Sağır, Gülhan Kadim
Yöneten: İsmail Sağır
Oynayanlar: Burcu Özhızalan, Ceyda Akel, Gizem Akdoğan, Gülhan Kadim, Sercan Gülbahar, Tuğra Can Bıçak, Yeşim Sarı
“Senin hatan. Uçursaydın şarkılarını. Kim dedi sana, kalbinde zapt et, diye.”
İşgal altındaki İstanbul’da, bir zamanların şöhretli şairesi Şehvar Hanım’ın yalnız hayatı, bir ziyaretle değişir. Eski hizmetçisi Sabriye onu yoklamaya gelmiştir, üstelik yanında anılar, hikayeler, insanlar, şiirler, şarkılar, en çok da şarkılar vardır.”
Yazan ve Yöneten: Burçak Çöllü
Dramaturg: Sinem Özlek
Orijinal Müzik: Burçak Çöllü
Matrak, dinamik ve sımsıcak bir oyun. Hikaye iklim krizinden yola çıkarak dallanıp budaklanıyor. Melih, Cevdet ve Orhan’ın kendi hikayelerinin de iç içe geçtiği, üç kişinin oynadığı çok kalabalık bir oyun.
Oyun başlar başlamaz seyirci kendini o çok bildiği mahallelerden birinin içinde buluyor. Melih, Cevdet ve Orhan kendi dertlerine Dünya gezegeninin de derdini eklediğinde ortaya çıkan kaos oyun boyunca devam ediyor.
Yazan: Volkan Çıkıntoğlu
Yöneten: Gülhan Kadim
Oynayan: İsmail Sağır, Meriç Rakalar, Murat Kapu
14 EKİM 20.30
444/ 16.sezon Kumbaracı50
Repertuvarın klasiklerinden 444 yine Kumbaracı50’de
Oyun, bir çağrı merkezinde geçiyor. “Hatırlatma Merkezi”nin şikâyet bölümünde, biri uzun zamandır çalışan, diğeri yeni işe başlayan iki kişinin gece vardiyası sırasında, çağrı sisteminde işler karışır. Buldukları çözümler ve cevaplar; gerilim ve mizahın iç içe geçtiği yüksek tempolu bir gece sonunda, onları çarpıcı bir gerçeğe ulaştırır.
Geçtiğimiz sezonun sabit konuk ekiplerinden tiyatro.da, Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşturduğu çağdaş metinlerden “Neredeyse Eşittir” oyunuyla bu sezon da Kumbaracı50’de.
Her birimiz çeşitli kurumlardan oyunculuk eğitimi alıp Kumbaracı50’nin ondokuzotuz atölyelerinde buluştuk ve seneler süren bir tutkunun heyecanıyla bir araya geldik. Tiyatro•da ekibi olarak, hayatta bulunduğumuz yerden bağımsız buluştuğumuz bu sıkı çemberde, hepimizi canlı hissettiren oyun halini en saf şekliyle yaşamak ve yaşatmaktan başka gayemiz yok.Yazan: Jonas Hassen Khemiri
Çevirmen: Hasret Güneş
Yönetmen, Dekor Tasarım, Işık Tasarımı: İsmail Sağır
Oynayanlar: Anıl Şafak Kaçar, Aygen Tezcan, Esra Erkuş, İsmail Sağır, Murat Altınışık, Selin Kitiş
15 EKİM 19.00 *KADIKÖY BOA SAHNE
Muamma Kumbaracı50
Muamma yeni sezonda sadece Kadıköy Boa Sahne’de seyirciyle buluşacak.
Sirkeci’den Halkalı’ya banliyo hattı boyunca yer alan duraklarda, bir kadından diğerine atlayan, birbirinin içine geçen kara komedi hikayeler. Birisi, kocası Mükerrem Bey’le ilgili bitmeyen çeşitli fanteziler kurar, diğeri sırtında ulaşamadığı bir kaşıntıyı kaşıyacak birini bulmak için bir sürü kapı çalar, diğeri de yazdığı senaryonun beğenilmesi için mutlu bir son bulmak zorundadır fakat her seferinde hayatın gerçeklerine çarpar. Bu üç kadın, aynı trendeki Hatice’nin hikayesini de birlikte anlatır. Hikayelerin hepsi Menekşe istasyonunda son bulur.
Gaye Boralıoğlu’nun; “Mübarek Kadınlar” ve “Hepsi Hikaye” öykü kitaplarından 4 hikayeyi İsmail Sağır oyunlaştırdı.
Yazar: Gaye Boralıoğlu
Oyunlaştıran / Yöneten: İsmail Sağır
Kadının öldükten (öldürüldükten) sonra bile bozulmaya çalışılan bedeni sahnede, aynı anda bir canavar, katil, iyi eğitimli bir oğul, kurban, sanatçı, peygamber olan bir erkek tarafından, sadece dil ile ele alınıyor. Dilde kabul ettiğimiz ve normalleştirdiğimiz kadının erkek tarafından bozulan bedeni, imajı, yeri kaçacak hiçbir yer bırakmadan irdeleniyor. Cesaretli tınılara gitmekten çekinmeyen, her paragrafın başka bir sese dönüştüğü “klasik jazz” metni olarak Close up, erkeğin, erkekliğin, erkek egemen sistemin kara deliğine giriyor. Kadının bu savaştaki yerini, neye inandığını/inandırıldığını, fantezilerimizdeki yerini, erkek beynindeki varlığını sorguluyor.
Absürd Tiyatro’nun öncü yazarlarından IONESCO’nun 1951’de yazdığı “Ders” oyununda; hizmetçisiyle (Semah Tuğsel) birlikte yaşayan bir öğretmenin (Yiğit Sertdemir) evine, özel ders için yeni bir öğrenci (Şirin Keskin İndere) gelir. Oyun, diyaloglar, ilişkiler hiç beklendiği şekilde ilerlemez.
Yazan: Eugène Ionesco
Çeviren: Hasan Anamur
Yöneten, Kostüm Tasarım: Candan Seda Balaban
Dramaturg: Aylin Alıveren
Koreograf: Özge Midilli
Dekor / Işık Tasarımı: Yiğit Sertdemir
Müzik, Ses & Efekt Tasarım: Burçak Çöllü
Yardımcı Yönetmen: Ayşegül Uraz
Reji Asistanları: Lena Seren Yeniyorgan , Ece Bakır, Ozan Aslan, Efe Arslan, Berre Koçak
Dekor Realizasyon: Zekeriya Ece, Efe Arslan
Oynayanlar: Semah Tuğsel, Şirin Keskin İndere, Yiğit Sertdemir