Baturalp Ali Yavuz yazdı… Taze ve Güzel Bir Merhaba: Par Sahne’de “Peer Gynt Düzenleniyor”

editor
3,1K Okunma

Güçlü, mert, cesur, cömert kralların kralı 

Anasının kuzusu, büyük geyik avcısı

Düşleri hayalleri bu dünyaya sığmadı

Kendi çizdi bahtını kendi çekti kahrını.

İşte Peer’i basit ve net bir şeklide özetleyen bu şarkı sözleriyle başlıyor bu keyifli oyun.  

İstanbul, Kadıköy’de bu yıl açılan Par Sahne, yapımını üstendiği ve bir Peer Gynt (Henrik İbsen-1867) uyarlaması olan, ilk oyunu Peer Gynt Düzenleniyor’la seyircilerine harika bir “Merhaba” dedi. Harika diyorum çünkü, farklı ekollerin iç içe incelikle işlendiğini gördüğümüz, yaptıkları işe sarılan ve gerçekten bu işten keyif aldığı belli olan insanların, gurur dolu “Merhaba”sı. 

Sahnelerin ayakta kalmak için direndiği bu günlerde üretime devam etmek için bütün risklere göğüs gererek açılan bu sahnenin faaliyete geçiş süreci ve yapısıyla ilgili bilgilere Neslihan Ekim’in Tiyatro…Tiyatro…Dergisi’nde yayımlanan yazısından ulaşabilirsiniz: https://tiyatrodergisi.com.tr/ekonomiye-inat-sanata-devam-par-sahne-acildi/. 

Yaklaşık iki saat süren Peer Gynt Düzenleniyoru izlemesi gerçekten harikaydı. İki saatlik bir oyun, zamanın gittikçe hızlandığı bu dönemde uzun gibi durabilir ama Peer Gynt Düzenleniyor ekibi seyirciyi daha oyunun ilk dakikalarında oyunun içine almayı başarıyor. 6 kişilik oyuncu kadrosu olan oyunda, oyuncuların aralarındaki ilişki ve onların oynarken eğlenmeleri kaçınılmaz bir şekilde seyirciye de yansıyor. Fiziksel tiyatro ve gerçekçi tiyatronun iç içe başarıyla örüldüğü bu oyunda gülmekten kendimizi alamadığımız yerlerin yanında, oyuncuların içimize dokunup bizleri hüzünlendirdiği anlara şahit olmak da mümkün. 

Sahneye ilk girdiğimizde, bizi, beyaz çarşaflarla üç tarafı örtülü bir sahne ve duvarla asılmış kostümler karşılıyor. Oyuncular, yeri geldiğinde bu asılı kıyafetleri duvardan alıp sahnede üzerlerine giyiyorlar. Böylelikle hem sahne dinamiğini sekteye uğratmıyorlar hem de seyirciyle oyun arasındaki ilişkiyi bütün açıklığıyla kuvvetlendirmiş oluyorlar. Seyirciyi uzakta tutmak yerine seyirciyi de oyunun bir parçası kılmak, onlarla oyun içerisindeki hazırlık sürecini paylaşmak izleyicinin oyunla kurduğu ilişkiyi daha doğal bir yere taşıyor. Yani seyirci bir tiyatro oyun izlerken bir tiyatro oyununun sahne arkasına, hazırlık sürecine de şahit olmuş oluyor. Klasik tiyatro sahnelemesinin dışında bir tercihte bulunulması, bence, seyirciyi samimi bir anlatıya davet edip, seyircinin daha rahat bir şekilde oyunu izlemesini sağlıyor. Rahat bir seyirci ise kendini kolaylıkla oyunun akışına bırakıp gülmeye hazırdır. 

Sahnede dekor olaraksa, sadece altı tane küp kullanılmış. Asıl işlevi oyuncuların sahnede sıralarını beklerken oturmaları olan bu küpler; oyun süresince tabut, taht gibi birçok işleve sahip olabiliyor. Pratik olan ve birleştirip ayırmakla birçok işleve sahip olabilen bu küpler, oyun dekoru için güzel ve kullanışlı bir çözüm olmuş. Küplerin kullanılışı, iki saatlik bir oyun için tehlikeli olabilecek göz yorgunluğunu, sahnede fazlalık olarak görülebilecek neredeyse hiçbir şey bırakmayarak engellemiş. Oyunun yönetmeni de bu tehlikeyi göz önünde bulundurmuş olacak ki sahne üzerindeki her şey oldukça dikkatli seçilmiş ve işlevli kullanılmış. Böylece oyun alanı açan, seyirciyi yormayan ferah bir sahne elde edilmiş. 

Oyun, kötü oyunculardan oluşan bir tiyatro kumpanyasının Peer Gynt sahneye koyma çabaları üzerinden ilerliyor. Daha oyununun başladığından haberi olmayan “kötü oyuncuların” oyun boyunca sakarlıklarına ve ego savaşlarına şahit oluyoruz. “Kötü tiyatro kumpanyasının Peer Gynt metnini sahnelemesi” fikri sahne üzerinde çok güzel çalışmış. Başarılı oyuncular tarafından oynanan başarısız oyuncu karakterleri, sahne üzerinde güçlü bir güldürü öğesi olarak bulunuyor. Bunun yanında asıl etkileyici olan şeyse, ilk başta bahsettiğim gibi, bu güldürü öğelerinin bizleri hüzünlendirebilecek gerçeklikte bir an yaratabiliyor oluşları. Örneğin, sesini biraz incelten ve beline bir etek bağlayıp Aase’yi (Peer’in annesi) oynayan oyuncu (Batuhan Gelener) ve Peer’i oynayan partneri (Bora Akın) birdenbire Aase’nin ölüm sahnesinde bambaşka bir gerçekliğin içine dalıyorlar. Biz artık o sahnede ne rol yapmaya çalışan başarısız iki oyuncu karakteri görüyoruz ne de anne rolü yapan bir erkek bedeni. Doğrudan doğruya Peer’in annesi Aase’yi ve Peer’i bütün gerçekçiliğiyle görüyoruz. 

İşte şimdi başlıyoruz Peer’in masalına. Neler neler gördük biz bu zorlu yollarda.

Hayallerinde yaşayan bu muazzam kahraman,

Cinlerin alemine bile girdi bir zaman.

Ortalık yangın yeri kattı tozlara duman.

Ama hiç vazgeçmedi Peer Gynt kendi olmaktan.

Toplamda 45 karakteri canlandıran altı oyuncu da karakterler arasındaki ayrımı oldukça çeşitli ve başarılı bir şekilde vermiş. Her birinin ses ve beden kullanımlarındaki becerileri ise bu ayrımı yaratan temel unsurlardan bir tanesi. Ses ve beden kullanımı konusunda oyunda en etkilendiğim örneklerden biri, cin kralı oynayan Can Çelik’in bir sonraki sahnede Ave Maria’yı söyleyerek bir papaz karakteriyle sahneye girmesiydi. Can Çelik’in iki farklı gestus ve ses kullanımıyla sahne üzerinde bu iki karakteri tertemiz bir şekilde ayrıldığı net bir şekilde gözüküyor. Her bir oyuncunun bu ayrımın hakkını verdiğini rahatça söyleyebilirim. 

Peer Gynt Düzenleniyor’da seyir keyfini arttıran temel etkenlerden biri de ışık tasarımı. Işık gerçekten yedinci oyuncu olarak sahnede varlığını göstermiş. Yer yer gölge oyunlarıyla ve ağaç, ev gibi gölge imgelerle anlatım pratikleştirilmiş. Bununla birlikte çok iyi prova edilmiş, iyi bir koordine isteyen ışık oyunları da var oyunda. Örneğin, Peer’in cin kralına hakaret ettiği sahnede cin kralının, sahne üzerindeki diğer cinlerin ve ışık masasındaki yedinci oyuncunun (Ege Erkal-Işık Operatörü / Uğur Yıldız-Sahne Amiri) koordinasyonu gerçekten çok başarılıydı. Bu birliktelik sayesinde sahne oldukça etkileyici duruyordu. Bu birlikteliğin yanında ışık da her bir oyuncunun olduğu gibi oyun içerisinde yer yer kendi başına bir güldürü ögesi olabilmiş. 

Oyun müzikleri Batuhan Gelener tarafından yapılmış. Sözler orijinal metinin genel izleği ve Peer’in yapısı, amacı hakkında seyirciye bilgi veriyor. Sözlerin, sahne üzerinde herhangi bir enstrüman kullanmadan yer yer a cappella türünde söylenmesi, bazense yere vurularak veya ritim tutularak koro halinde söylenmesi hem atmosferi güçlendirip seyirciyi etkiliyor hem de sahne geçişlerinde oyunun devam edecek temposu hakkında bize bir ipucu sağlıyor. Şarkıların hem metnin izleği hem de oyunun temposu hakkında verdiği bilgiler bir yandan seyirciyi meraka sürüklerken bir yandan da oyunu daha önceden hiç bilmeyen bir seyircinin oyunu kavrayışını kolaylaştırıyor. 

Oyunda, “isteyince kendisine her türlü gücü bulur insan” sözlerinin karşılığını döner tekme atarak gösteren bir anneye; aslında çalışmak istemediği bir oyunda, erkek olmasına rağmen, gelin rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alabileceğine inanan bir oyuncuya, Peer Gynt metninde geçen repliklerden haberi olmayan ve bu repliklere şaşıran kötü oyuncu topluluğuna ve daha nice keyifli karaktere yer verilmiş. 

İlk işiyle birlikte, ilerde sahneye koyacakları işlerin niteliğini ortaya koyan Par Sahne, ilerleyen dönemlerde adını git gide duyuracak gibi duruyor. Özgürce kendi üretimleri yapmak için bu sahneyi açanları ve bu oyunda emeği geçen herkesi çabaları ve göze aldıkları risklerden ötürü takdir ediyorum. Peer Gynt Düzenleniyor ekibinde hemen hemen benimle aynı yaşta oyuncular da yer alıyor. Oyunu izledikten sonra doğruyu söylemek gerekirse imrendim ve hemen zihnimde olan birkaç fikri tekrar masaya yatırıp eyleme geçmeye başladım. Umarım sizler için de zihin açan ve teşvik eden bir oyun olur. Herkesin belki kendini, belki arzularını, belki sorunlara karşı bireysel veya kolektif çıkar yollarını aradığı ve sorguladığı; sanata karşı, destek ve ilgi oranının malum olduğu; bazı üretimlerinse, sanatın doğasında yatan düşündürtme ve sorgulattırma itkisinden gitgide uzaklaşarak kısırlaştığı böyle dönemlerde; teşvik edici, umutlandırıcı, imrendiğimiz işler izlemek gerçekten harika. Bu durumun hem Par Sahne özelinde hem de diğer ödenekli ya da özel sahnelerde sürekli olmasını dilerim. Par Sahne’nin kendine çizdiği yol belli gibi duruyor. 

İşte gidiyorum amacım belli

Gidiyorum hedefler çizildi çizildi

Gidiyorum işte amacım belli

BATURALP ALİ YAVUZ

 

OYUN KÜNYESİ

Yazan: Henrik İbsen

Uyarlayan ve Yöneten: Batuhan Gelener 

Yardımcı Yönetmenler: Ekin Kıvanç Kavurma, Fırat Kırca.

Oyuncular: Alperen Aldanmaz, Batuhan Gelener, Bekirhan Ak, Bora Akın, Can Çelik, Egemen Topcu

Kostüm: Elanur Yıldız, İnci Oğuz, Öykü Çakmak

Müzik: Batuhan Gelener 

Işık Tasarımı: Ege Erkal, Batuhan Gelener 

Afiş ve Broşür Tasarımı: Aytuğ Erdil

Yasemin Akyüz, Aytuğ Erdil, İbrahim Can Sayan ve Zilan Küçükbalaban’a yardımlarından dolayı teşekkür ederiz. – Peer Gynt Düzenleniyor Ekibi

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku