Kumbaracı50’nin 22-31 Mart haftası programı açıklandı. Program şöyle:
Sisteme dahil olup eşitlenmek isteyen, İşverenler, zengin halalar ya da kazı kazanlar, bize hakkımız olanı verir mi? Peki bu sistemin dışına çıkmadan eşitlik mümkün mü? Yazan: Jonas Hassen Khemiri Oynayanlar: Anıl Şafak Kaçar, Aygen Tezcan, Esra Erkuş, İsmail Sağır, Murat Altınışık, Selin Kitiş |
|
”İlk kadehimi her zamanki gibi tüm yenilmişlere ve susturulmuşlara kaldırıyorum. Onlar sustu, ama biz onları hala duyuyoruz ve gölgelerde hikayelerini fısıldıyoruz.” Çember’in Anası, yenilmişlere ve susturulmuşlara adanmış tuhaf bir hikaye. Babil’de kendini kraliçe ilan eden ve Çember adını verdiği yeraltı gettosunda neşeyle hüküm süren Semiramis, Babil Kulesi’nin yıkıldığı gece Çember’de saklanarak halkını ve ailesini koruyabileceğini düşünmektedir. Fakat Semiramis için esas tehlike yıkılan Babil Kulesi değil, yüzleşilmemiş günahlardır. Yazan / Yöneten: Burçak Çöllü |
|
Sirkeci’den Halkalı’ya banliyo hattı boyunca yer alan duraklarda bir kadından diğerine atlayan, birbirinin içine geçen kara komedi hikayeler. Birisi, kocası Mükerrem Bey’le ilgili bitmeyen çeşitli fanteziler kurar, diğeri sırtında ulaşamadığı yerdeki kaşıntıyı kaşıyacak birini bulmak için kapı kapı gezer, diğeri de yazdığı senaryonun beğenilmesi için mutlu bir son bulmak zorundadır fakat her seferinde hayatın gerçeklerine çarpar. Bu üç kadın aynı trendeki Hatice’nin hikayesini de birlikte anlatır. Hikayelerin hepsi Menekşe istasyonunda son bulur. Gaye Boralıoğlu’nun; “Mübarek Kadınlar” ve “Hepsi Hikaye” öykü kitaplarından 4 hikayeyi İsmail Sağır oyunlaştırdı. Yazar: Gaye Boralıoğlu |
|
Bir mahalleden yola çıkılarak yazılmış ‘Tek Kullanımlık Hikaye’ oyununda, merceği kendimize de tutarak, kişisel kayıplardan gezegenin kaybına varan bir yolculuğu kara komik bir yerden anlatıyoruz. Melih, Cevdet ve Orhan; kendi dertlerine Dünya gezegeninin derdini de eklerler. Anlatmaya değer buldukları ortak hikayelerini bizimle paylaşırlar, belki herkesin bir umudu olur diye… Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
“KADINLAR BÖLÜMÜ.IR“, İran’ın ayrı bölgelerinde şiddete maruz kalan ve farklı şekillerde ölen dört kadının ruhlarının, arafta kendilerine ayrılan yerde bitmeyen bir döngüde hesap verdikleri bir oyun. Dört bölümden ve birer monologtan oluşan, İran’ın bugünkü sosyal bağlamını yansıtan ve gerçek hayattan beslenen sürreal bir metin. Farsça sahnelenen oyun, bulunduğu ülkenin dilinde, üst yazıyla icra edilir. Yazan / Yöneten: Baharak Salehniya |
|
William Shakespeare’in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi “Yaz Gecesi Rüyası”, Can Doğan’ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlamasıyla seyirciyle buluşuyor. Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin. Yazan: William Shakespeare Oynayanlar: Burcu Özhızalan, Ceyda Akel, Gizem Akdoğan, Gülhan Kadim, Sercan Gülbahar, Tuğra Can Bıçak, Yeşim Sarı |
|
Neredeyse görünmeyecek kadar fark edilmeyen bir kadın, yeraltında sessiz uyuyan ölülerin yerüstünde yeniden konuşulması için anlatıyor. Hayalet olup da kaybolmalarına izin vermemek için. “Herkes anlatılacak kadar eşittir.” Yazan: Elif Ongan Tekçe |
|