DRASED bu kez Kasım ayında, duvarların ötesine uzandı. Duvarların ötesinde kanat çırpan yüreklerle buluştu.Hayal gücümüz, yaratıcılığımız, özgür düşüncemiz sınırlandırılamaz. Alabildiğine uzanabiliriz içimizdeki sonsuzluğa. Benimizi keşfedebilir, iç ritmimizi yakalayabilir ve İçimizdeki yolculuğa, güzelliklere uzanabiliriz.
03-07 Kasım 2022 tarihleri arasında, Dramatik Sanatlar Eğitim ve Araştırma Derneği (DRASED) tarafından; Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu işbirliğiyle,18 yaş üstüCeza İnfaz Kurumu’nda yaşayan 11 katılımcıyla, 5 gün süren”Efsanelerle Masallar Deryasına Yolculuk” başlıklı keyifli, heyecanlı, uyumlu, sevgi dolu, güzel mi güzel bir atölye gerçekleşti. Ortaya çıkan ürün, 2 Kez Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşayan mahkumlarla paylaşıldı.
Atölye katılımcı sayısı, pandemi koşulları, çalışma sürecinin sınırlı olması ve katılımcılara amacına uygun fayda sağlaması gözetilerek, kurum psikologu ve eğitim birimi tarafından belirlenen sınırlı sayıda katılımcıyla gerçekleşti. Atölye süreci; tiyatro sanatçısı, eğitimci ve yönetmen Derya YILDIRIM ile müzisyen ve perküsyon sanatçısı, Recep Uskan ÇELEBİ tarafından (kurum Psikologu ve eğitim biriminin eşliğinde) yürütüldü.
Müzik ve drama ile çerçevelenmiş olan bu çalışma sayesinde bir fırsat eğitimi yaratılmak istenmiştir. Efsane, masal ve anlatılardan yola çıkarak, sanatın sağaltıcı gücünden yararlanarak; katılımcıların kendilerini ifade ede bilmelerinin, iletişim ve empati kurma, sosyal katılım becerilerinin gelişimi, yardımlaşma, paylaşım, değerbilirlik, hoşgörü ve dayanışma ruhu kazanmalarına, yerel ve evrensel kültür ve sanat değerlerini fark etmelerine, kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılımlarına ve bulundukları coğrafyanın efsane ve mitleri ile bağ kurmalarına olanak yaratmak hedeflenmiştir.
Yapmış olduğumuz Atölye çalışmamızın etkilerini ve sonuçlarını, atölye liderlerinin değerlendirmelerinden ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun gözlem raporundan birkaç örnekle sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Atölye Liderleri sürece ilişkin değerlendirmelerinde;
- İlk başlarken, bir kaç kişi son anda ikna olduğunu, çekindiğini, tiyatro deyince biraz gözlerinin korktuğunu söylemişti. Ancak şaşılası derecede kısa bir sürede, bu durumun aşıldığı gözlendi.
- Katılımcılar aynı koğuşta olmasa da birbiriyle çok güzel kaynaştı ve çalışmayı destekleyerek sahip çıktı. Bu, çok umut vericiydi. Açıkçası, bu samimi ortamı çalışmanın 3’üncü gününde yakalarız diye düşünürken, ilk günden olması çok motive edici oldu
- Çalışmalarımız süresince yöreye ilişkin, iki masal ele alındı. İlk olarak, Pire Hanım ile Tilki Ebuhesyn Masalı’ndan, Pire Hanım figürünü bağlamaya kumaş parçası, Kurnaz tilkiyi de bendir olarak ötekileştirip kukla gibi canlandırdık. Pire hanımı grupta en az katılım gösteren çekingen gencin manipüle etmesi çok olumlu bir gelişmeydi. Bağlama çalan bir genç şarkıya yanlış tondan giren bir arkadaşını çalışmada kullandığımız bir temrin ile “bak hocanın dediği gibi hammmmm…bu tondan gir” diye az önce öğrendiği bilgiyi transfer etmesi, birbirlerini kollayıp, geliştirmeye çalışmaları çok umut vericiydi.
- Bir başka katılımcının; “Hiç böyle hayal etmemiştim, iyi ki katıldım, birilerinin bizi düşünüyor olması ne güzelmiş, bizim için bu çalışmayı yapmanız çok önemli, teşekkür ederiz,bu sanki deva gibi oldu. Bugün bizim (iki arkadaş) futbolumuz vardı, ama buraya gelmek istedik. Hocam, ben son anda ikna oldum, ama yemek için ara verildiğinde, ilk sıraya girip hadi gidelim diyen de ben oldum”sözleri önemliydi.
- Gün geçtikçe daha istekli ve gülerek katılıyorlar. Gardiyanlardan biri “hocam ben daha onları çıkartmaya gitmeden sıraya girmişlerdi” dedi. Koğuşlarında sürekli çalışmalardan bahsetmişler.
- İkinci masalımız ise; “Şahmeran” Çok ciddi ve keyif alarak çalışıyorlar. Bir gün önce verilen masalın bölümlerini herkes ezberlemiş.Herkes yardımcı olma ve yükü paylaşma konusunda çok istekli.
- Rejiye dair fikirlerini bildirmeleri, oynarken ve şarkı söylerken eğlenmeleri çok kıymetliydi. Ara ara bazıları çalışmadan izin alıp avukat görüşmesine gidiyor. Ama bir an önce dönmek için,nasıl çabaladıklarını, döndüklerinde paylaşmaları çok değerli.
- İkinci gösteride mahkemesi olduğu için bir genç oyundan çıkmak zorunda kaldı. Ama kalanlar oyunun akışını hiç bozmadan çok güzel toparlayıp profesyonel oyuncular gibi durumu idare ettiler. Onlarla gurur duyuyorum. Sanatın şifalandırıcı ve iyileştirici gücünü bir kere daha gözlemlemiş oldum sayelerinde.
Atölye liderlerinden, tiyatro sanatçısı, eğitimci ve yönetmen Derya Yıldırım’ın sürece dair sözleri:
“İlk oturumda onlara ilk söylediğim şey hiçbirinin hikayesi ile ilgilenmediğim ve asıl ilgilendiğimin, burada birlikte yazacağımız hikaye olduğuydu. Şimdi bir ortak hikayemiz var.
Hayatlarında hiç sahneye çıkmamış, topluluk önünde iki kelam etmemiş, etse bile dinlenmemiş bir grup genç, bana kader mahkumu olmanın ne demek olduğunu bir kere daha kanıtladı.
Bu atölyede 5 günlük çalışmada kalpleri, cesaretleri, duruşları, bakışları nasıl da değişti, şahidim. Bu çalışma bizim için amacına çoktan vardı. 3 dilde (Türkçe, Arapça, Kürtçe) bu coğrafyanın masalları, türküleri anlatıldı, canlandırıldı.Umarım onlar bu heyecanlarını ve oluşumu kendileri biz olmadan da devam ettirirler.”
Bu eğitim sürecinde; Atölye Liderlerinden, Müzisyen ve Perkisyon Sanatçısı Recep Uskan Çelebi’nin bestelediği tilkilerin söylediği dörtlükler katılımcılar tarafından çalışılmış, Mardin’e ait türküler söylenirken ses ve ritim becerileri gözlemlenmiş ve atölye çalışmaları süresince, ritim aletlerinin ve enstrümanların ve seslerin kullanımında, 5 gün gibi kısa bir sürede ciddi bir uyum yakalanmış ve başarılı bir süreç yürütülmüştür.
Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun Müdürleri, Eğitim Birimi ve Kurum Psikologunun gözlemleri sonucunda; tarafımıza 22/12/ 2022 tarihinde DRASED’e gönderilen raporda, “atölye çalışması sonrası gözlemledikleri süreçte, katılımcıların özgüvenlerinin arttığı, kendilerini daha iyi ifade ettikleri ve daha olumlu iletişim kurdukları, diğer etkinliklere katılmak için,oldukça istekli oldukları, kurum içinde olumlu tutum ve davranış sergiledikleri görülmüştür” diye belirtilmiştir. Ayrıca, kurum içinde bazı etkinlikler ve yarışmalar düzenlendiğini ve bu etkinliklerde gençlerin özellikle ses ve ritim üzerine çalışmalarda oldukça başarılı oldukları İfade edilmiştir.
2012 yılından beri, Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşamakta olan, çocuk ve genç mahkumlarla çalışmalarımız geçmişten günümüze süregelirken, pandemi sürecine takılmıştı ve önceki 2 yıl gerçekleşememişti. Ancak; bu yıl birçok etkinliğimizi finansal nedenlerle gerçekleştirme sorunu yaşarken, istemsiz ara vermenin bizlere deyarattığı özlemle ve kurumdaki çalışmalarımızın sürekliliğini sağlamak adına, tüm imkanlarımız ve imkansızlıklarımızla seferber olunarak gerçekleşmesi sağlandı.
Ortaya çıkan sonuç ise; bu diretme ve olanakları zorlamada, bu çalışmanın sürekliliğini sağlama çabamızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha kanıtlamış oldu. Ceza İnfaz Kurumunda yaşayan, hapishaneye girmesi yasak bir dal çiçeğin kıymetini bilip her gün bir yaprağını seveceğini söyleyen, gençlerle çalışmalarımız, kurum yöneticilerinin ve personelin öz verili çabaları, bizi sonraki çalışmalarımız için son derece motive edici oldu.İnanıyoruz ki birlikte çok güzel işlere imza atacak ve güzel çiçekler büyütüp koklayacağız.
Bu zaman diliminde, sürecin devamlılığının bilincinde bu çabayı cani gönülden destekleyen kurum ve kuruluşlar vardı yanı başımızda. Öncelikle; Mardin Cumhuriyet Baş Savcılığı ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, personeli bu çalışmaya gönülden inandı ve destekledi. Milim Restorasyon Reklam, bu çalışmanın öneminin ve katılımcılara katkısının bilinciyle hareket ederek finansal destek verdi. Mardin Yaşayan Müze, atölye çalışması için, malzeme desteği sağladı.Sultan Sofrası, atölye çalışmasının gerçekleştiği tüm süreç boyunca, tükettiğimiz enerjimizi yeniden yeniden depolamamız için destek verdi. Ayrıca; Atölye Liderlerimiz, Sevgili Derya YILDIRIM ve Sevgili Recep Uskan ÇELEBİ, tamamen gönüllü olarak, emek vererek çalışmalarımızı desteklemişlerdir.Tüm bu destekler, heyecan ve ortaya çıkan ürün ve kazanımlar, İnsanın içini ısıtan geleceğe dair umut verici yaklaşım ve tutumlardır. Bu nedenle, DRASED olarak, kendilerine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Yeni yılda, yeni etkinliklerle ve güzelliklerle buluşmak dileğiyle…