Hisseli Harikalar Kumpanyası‘nda, Belkıs Dilligil ile beraber sahne alan ‘Tombul Kızlar’dan biriydi Ayten Erman.
“Varyete dünyasının
Tombul, tombul kızlarıyız biz
Evropalar’da bile
Yoktur bizim eşimiz..”
Aradan geçen kırk iki seneye rağmen, Adile Naşit, Asuman Arsan, Belkıs Dilligil ile yaptıkları Kuğu Gölü Balesi’nden o bölüm, nasıl unutulabilir ki? Hele yüzlerindeki o ciddi ifade… O kar beyazı tütüleri, pointleri, enseden topuzlu saçları…Ya “Şen Sazın Bülbülleri “, ” Turizm Patlaması”…
Avni Dilligil Tiyatrosu, Ses Opereti, Tevhid Bilge Tiyatrosu, Kenan Büke Tiyatrosu, Şan Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, Tiyatrokare, Tuncay Özinal Tiyatrosu…
Turneler… Film ve dizi setleri… Ve tabii, ödenmemiş emeklilik primleri.
Kısmet Ana, Cadaloz Mefaret, Tombul Fidan, Hayriye Müren, Şekerpare’nin Hamdune’si…
Kemal Sunal filmlerinde yarattığı karakterlerle, beyaz perdede adeta bir ‘prototip’ yaratmış ve çok sevilmişti Ayten Erman.
Hatırlıyorum, “Bir Demet Yasemen / Zeki Müren Müzikali”nde Zeki Müren’in annesini yaşar kılmıştı.
Nedim Saban‘a kulak verelim:
“Zeki Müren Müzikali’nin Bodrum’daki ihtişamlı galasında, sahne arkasında, karanlıkta düştü. Ben panikledim tabi.
“Abla, oyunu keseyim mi? “ dedim.
Tiyatrocuların, “the show must go on” sözüne hiç inanmam çünkü. Moliere sahnede ölmüş, Türkiye’ye gelseydi, bence kırk yıl evvel geberirdi. Biz tiyatrocularımızı sahnede değil, gazete röportajlarında kırk kez öldürüyor, gömüyoruz vefasızlığımızla.
Ayten Abla, oyunu gala gecesi ortada kesme teklifime çok şaşırdı, “Ne diyorsun evladım, galada 3000 kişi var” dedi, toparlanarak.
“Abla, onlar yapımcı olarak benim düşmemi bekliyorlar, senin düşmeni değil” dedim.
Ayten Erman, acılar içinde oyuna devam etti ve bitirdi…”
Ayten Erman, hiç kuşkusuz, üstün oyunculuk açılımı, sahne sempatisi kadar yeteneği, fedakarlığı ile de, döneminin en özel, en cefakar oyuncularından biriydi… Ve gerçekten tiyatroya adanmış, onurlu bir hayatı oldu.
2015 senesiydi sanırım, “Fosforlu Cevriye”yi izlemeye tekerlekli sandalyesiyle gelmişti. Perde arasında Yavuz Pak ve Can Murat Yaşar Şengel ile yanına gitmiş, birkaç dakika olsun, kendisiyle konuşma fırsatı yakalamıştık. Gözlerindeki o ışık şelalesini hiç unutmadım.
Oyuncuların gerçek oyuncu olabilmeleri için ustalara ihtiyaçları var. İşte, o ustalardan birini, Ayten Erman’ı kaybettik.
Değerli hatırasına saygıyla…