Barış Atay: “Ali Cem Köroğlu’nun Hayatını Kaybetmesi Bir Cinayettir!”

editor
5,K Okunma

TİP Genel Başkan Yardımcısı ve tiyatrocu Barış Atay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Ali Cem Köroğlu’nun hayatını kaybetmesi bir cinayettir” dedi. Atay, kültür ve sanat emekçilerinin koronavirüs salgının başından itibaren yaşadıkları sorunlara ilişkin konuşurken, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a da “Siz ancak otelcilik yapabilirsiniz. Müzisyenlere, tiyatroculara reva gördüğünüz toplanda 26 milyon liralık destek sizin ucuza kapattığınız otellerin bir senelik tadilat parasını karşılamaz. Eğer insanca yaşanılabileceğini düşünüyorsanız gelin biz size reva gördüğünüz bin lirayı verelim siz onunla yaşayın” diyerek seslendi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına basın emekçilerini ve yurttaşları selamlayarak başlayan Atay, kültür-sanat emekçilerinin Türkiye’yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgının başından itibaren yaşadıkları sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Devlet Tiyatroları Dekoratörü Ali Cem Köroğlu’nu anan Barış Atay, “Bu iktidar tarafından ‘taktir ilahi’ olarak değerlendirebilir fakat bu bize göre bir cinayettir, bir cinayetin zincirleme şeklinde tezahürüdür” dedi.

Devlet tiyatrolarında yaşanan sorunların Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz’un aldığı kararlar nedeniyle meydana geldiğini belirten Atay, “Bu hanımefendi çok uzun zamandır Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’nü ve kurum müdürlerinin tamamını baypas ederek her şeyi kendi emirleri doğrultusunda yaptırmayı iş edinmiş. Aslında devlet tiyatrolarının pandeminin başından bu yana ısrarlı bir şekilde çalışmasının herhangi bir önlem alınmamasının, oyuncuların ya da sahne arkası çalışanların kendi imkanlarıyla mücadele etmesinin nedeni Özgül Özkan Yavuz’un devlet tiyatroları üzerindeki ısrarı ve baskısıdır” dedi.

Barış Atay konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Örneğin 8-10 yıllık sanatçılar, tayin hakları gelmesine rağmen herhangi bir yere tayin olamıyorlar. Neden? Çünkü Özgül Özkan Yavuz, tayin olmalarına izin vermiyor. Bu tayin hakkını 15 yıldır bekleyenler var. Fakat kimler tayin olabiliyor? Örneğin Sinem Şahin ve Ahmet Bacıroğlu bir anda tayin olabiliyor. Tayinin nasıl gerçekleştiğini Özgül Özkan Yavuz’a sormak gerekiyor. Ya da Mustafa Kurt’un oğlu Akın Kurt’un bir anda İzmir Devlet Tiyatrosu’na gidip orada baş roller almasının nasıl sağlandığını Özgül Özkan Yavuz’a sormamız gerekiyor.

Mustafa Kurt’u Adana Devlet Tiyatrosu müdürüyken tanırdım. Kendisinin iyi niyetinden şüphe etmemeye çalışıyorum ama çok dostane bir çağrı yapıyorum; kendisinin hatalı olduğunu düşünmüyorsa dahi Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak bir bürokrat karşısında bu durumda kaldığı için istifa etmesini onurlu bir davranış olacağını düşünüyorum.”

‘BAKANLIK SANAT EMEKÇİLERİNİ KORUMAK ZORUNDA’

Türkiye’nin 9 aydır çok ciddi bir salgınla karşı karşıya olduğunu belirten Barış Atay, salgın döneminde tiyatro sanatçılarının, sinema sanatçılarının, set emekçilerinin ve müzisyenlerin haklarının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından korunmak zorunda olduğunun altını çizdi.  Atay, “Korumalı demiyorum, korumak zorunda diyorum. Bakanlığın görevi esasen budur” dedi.

Atay konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı 2020 yılında 5 milyar 127 milyon lira bütçe açıklamış. 2021 yılı bütçesi 6 milyar 828 milyon lira. Arada 1,7 milyar lira bütçe artışı var. Peki bakanlığın tiyatro için ayırdığı destek nedir? 6 milyon lira… Şimdi müzisyenler için açıkladıkları bir paket var 20 milyon lira… 1,7 milyar lira bütçe artışı olduğundan bahsediyoruz. Tiyatro ve müzisyenler için ayrılan toplam bütçe sadece 26 milyon lira.”

‘KÜLTÜR VE SANATLA İLGİLİ OLMAYAN BİR BAKAN…’

Konuşmasında turizm patronları için Cumhurbaşkanlığı tarafından karşılanan yardımları sıralayan Barış Atay şunları söyledi:

Bakan Ersoy’un otelleri açtığını biliyoruz ama Cumhurbaşkanlığından turizm için ne gibi destekler çıkarttırmış? 12 ay ödemesiz 10 milyar lira kredi, KDV’ler 6 ay ertelenmiş, sigorta primleri ertelenmiş, uçuşların yasak olduğu dönemde iç hat uçuşların KDV’si %1’e indirilmiş ayrıca kısa çalışma ödeneği verilmiş. Tiyatro oyuncularına ne verilmiş, hiç! Set emekçilerine ne verilmiş, hiç! O şartlarda dizi çektirmeye devam ettiler, hiçbir yaptırım ya da tedbir olmadan herkesin kendi imkanlarıyla test yaptırmasını beklediler. Neden? Çünkü Mehmet Nuri Ersoy kültür bakanı değil, turizm bakanı. Kültür ve sanatla alakası olmayan bir bakandan bahsediyoruz.

‘İNSANLAR SİZDEN SADAKA İSTEMİYOR’

Kültür ve sanat emekçilerinin taleplerine karşılık verilmezken, şirketlerin vergi borçlarının silindiğini hatırlatan Atay, “Ama Yıldırım Demirören’in piyangosuna vergi muafiyeti var” dedi.

Atay şunları kaydetti:

“Sanat disiplini içerisinde çalışanların beklentileri neydi? Sadece şu; ‘vergilerimiz ertelensin, gelir elde edemiyoruz çünkü salonlarımız yarı kapasiteyle çalışıyor.’ En son ısrar sonucu KDV’ler indirildi, bu kadar. Ama mesela Yıldırım Demirören’in piyangosuna vergi muafiyeti var. KDV hiç yok orada. Çünkü bizim işimiz Demirören’in daha çok semirmesini sağlamak… Bizim başka bir işimiz yok.

Tiyatrolar kamusal alandır. Tiyatrolar market, bakkal değildir. Herkesin devlet tiyatrosunda olma şansı olmadığına göre, demek ki özel tiyatroları kamusal işletme statüsüne alıp bunula ilgili çalışma yapmak zorundasınız. Mesela bu Anakara Sanat tiyatrosunun 58 yıl sonrasında kapanmasını engeller. İnsanlar sizden sadaka istemiyor, insanca yaşam hakkı istiyorlar. Bunu alacağımızdan da hiç şüpheniz olmasın.”

ERDOĞAN SANAT İÇİN NASIL KARAR VEREBİLİYOR?’

Atay, devlet tiyatroları ile özel tiyatrolar arasındaki karmaşaya ilişkin ise şunları söyledi:

“Bakın, 5441 sayılı Devlet Tiyatrosu Kanunu’nun birinci maddesi eskiden ‘Devlet Tiyatroları, bir genel müdür tarafından yönetilir’ idi. Şimdi bu ibare yok. Devlet Tiyatroları Cumhurbaşkanına bağlı. Neden? Erdoğan tiyatrocu mudur? Sinema oyuncusu mudur? Balet midir? Modern dansçı mıdır? Cumhurbaşkanının Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera Balesi’nin ya da özel tiyatrolarla ilgili bir karar alma hakkı sanatla olan hangi ilişkisinden gelmektedir? Böyle bir kepazelik olamaz diyeceğim de Türkiye’de yaşıyoruz sonuçta…”

‘SİZ ANCAK OTELCİLİK YAPABİLİRSİNİZ’

Atay konuşmasının sonunda Mehmet Nuri Ersoy’un bakanlık görevine geldiğinden itibaren performansının ‘garabet’ olarak değerlendirirken, şunları söyledi:

“Mehmet Nuri Ersoy, imza yetkisini zorunlu olarak bırakmış fakat hissedar olarak şirketindeki görevine devam eden bir iş insanıdır. ETS Tur ve otel sahibidir.

Neden ETS Tur’un ismini veriyorum? Çünkü bu günlerde ETS Tur’un önünde Atlas Jet işçilerinin mağdurları var. Orada çadır kurup eylem yapıyorlar. Çünkü Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy, işçilere 31 Ağustos’ta ödeyeceğini söylediği kıdem tazminatlarını ve maaşlarını ödemedi.

Mehmet Nuri Ersoy bakanlık yapıyormuş gibi davranacağına önce kapısının önünü temizlesin. Ama temizlemek derken polise talimat vererek işçileri gözaltına aldırmasın. Bir zahmet kardeşine ‘Öde parayı, bu kadarı da ayıptır’ demesini bekliyoruz.

Mehmet Nuri Ersoy’a çok net söylüyorum; sizin bu ülkede herhangi bir sanatsal disiplini, kültür politikasını temsil etme yeterliliğiniz yok. Siz ancak otelcilik yapabilirsiniz. Müzisyenlere, tiyatroculara reva gördüğünüz toplanda 26 milyon liralık destek sizin ucuza kapattığınız otellerin bir senelik tadilat parasını karşılamaz. Eğer insanca yaşanılabileceğini düşünüyorsanız gelin biz size reva gördüğünüz bin lirayı verelim siz onunla yaşayın.”

Kaynak: https://ilerihaber.org/icerik/diplomaside-siir-krizi-suruyor-iran-disislerinden-erdogan-toprak-birligimizi-hedef-aliyor-aciklamasi-120531.html

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku