Tiyatro sektöründe çalışan pek çok insandan biriyim. Covid-19 perdeleri kapattı. Seyirci olmadan tiyatro var olamaz.
Tiyatronun tarihi M.Ö. 6 yüzyıla dayanıyor. Gerçek, elle tutulur, yaşayan, nefes alan insanlarla birlikte olmak hem oyunculuk sanatı hem de insan ruhu için önemlidir. Tiyatro farklı bir perspektiften bakmamıza yardım eder. Tiyatro gerçeğe gücünü vermemize, risk almamıza, yeni, farklı ve çeşitli sesleri savunmaya teşvik eder. Tiyatro bizlere yalnız olmadığımızı hatırlatır. Tiyatro hayatın her alanında etkili olabilir. Tiyatronun binlerce yıldır ayakta olmasının ve gelişmeye devam etmesinin pek çok nedeni var. Çoğu insan tiyatroyu büyülü ve gerçekten olağanüstü bir deneyim olarak tanımlar. Sahne sanatları kendimizi ifade etme, empati, yüksek akademik başarı, merhamet ve problem çözme gibi pek çok alanda fayda sağlar. Sahne sanatları bireylerarası iletişim ve çevreye uyum becerilerini geliştirir.
Bugün tüm tiyatrolar coronavirüs salgını nedeniyle kapalı. Bu bir çok tiyatronun kalıcı olarak kapanmasına ve iflasına neden olabilir. Çok fazla iş risk altında. Tüm eğlence sektörü, tiyatrolar, sinemalar, konserler, festivaller sezon ortasında kapanmak zorunda kaldı. Tiyatrolar bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacaklar. Oyuncular, yer göstericiler, müzisyenler, oyun yazarları, çevirmenler, dramaturglar, tasarımcılar, teknik ekip ve tüm tiyatro çalışanları bu durumun etkilerini hissediyorlar.
Tiyatro sektörü tarihte yalnızca birkaç kez kapalı kaldı. Tiyatro Dünya savaşlarını, vebayı, yangınları atlatıp ayakta kalmayı başardı. Acaba bu salgını atlatabilecek miyiz? Bu durumun tiyatro çalışanları için ciddi etkileri olacak. Tiyatro sektörü bir daha asla aynı olmayabilir. Bu kapanma süreci sektörü yıllarca geriye götürebilir.
Elbette birinci önceliğimiz bu benzeri yaşanmamış durumda birbirimize destek olmak. Yaratıcı sektörde çalışan herkes için Kamu sağlığı en büyük öncelik olmaya devam ediyor. Bununla birlikte alınan önlemler seyircinin katılımına bağlı olan tiyatroları, sinemaları, etkinlik mekanlarını ve yine izleyici ve ziyaretçi katılımına bağlı müzeler, galeriler gibi diğer kültürel mekanları ve bu alanlarda çalışan çok sayıda yaratıcı ve bağımsız çalışanı ciddi sıkıntıya sokma potansiyeli taşıyor. Bu yaratıcı sektörlerin bu durumdan sağ çıkabilmesi için hükümetlerin destek sağlaması hayati önem taşıyor.
Tiyatroların büyük çoğunluğu bilet gelirine bağlıdır, bilet geliri olmadan tiyatroların ayakta kalabileceği süre oldukça sınırlıdır. Tiyatro endüstrisi herhangi bir geliri olmadan sabit masrafları kontrol altında tutmaya, faturaları ödemeye çalışırken bu belirsiz dönemin sert gerçekliğiyle karşı karşıya.
İşinden olmuş milyonlarca tiyatro çalışanı, nasıl hayatta kalacaklarını merak ediyor. Tiyatro çalışanları için sabit gelir nadirdir, sağlık sigortası ise daha da nadir. Bu süreçte tüm işleri askıya alınan tiyatro çalışanları, yer göstericilerden, makyajcılara, yönetmenlerden yazarlara, sahne amirlerinden oyunculara herkes bir gelirleri olmadan nasıl yaşayacaklarının endişesini taşıyor.
Hiç aklımıza gelmeyen bir durumla karşı karşıyayız, bunun ne kadar süreceğini de kimse bilmiyor. Çağdaş tiyatro tarihinin en karanlık zamanlarından biri olacağa benziyor.
Bu süreçte hükümetler bu sektörlerde çalışanların işsizlik sigortası ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak için ellerinden geleni yapmalı. Tüm sektör belirsiz bir süre kapalı. Pek çok insan evlerini ve tüm geçim kaynaklarını kaybetmekle karşı karşıya. Bu sorunun haftalarca değil aylarca sürmesi olası görünüyor.
Artık yalnızca mevcut işlerini kaybetmekten değil, işleri belirsiz bir süre için askıya alınan, iptal edilen ve aylarca hiçbir geliri olmadan yaşamak durumunda kalması olası bağımsız çalışanlar için acil destek önlemlerinin alınması gerekiyor.
Çalıştığımız sektörün belirsiz olduğunu, bir garantimiz olmadığını zaten biliyorduk ama bu yeni bir durum. Daha önce benzeri görülmemiş bir durum olduğundan nasıl başa çıkacağımızı da bilmiyoruz.
Kültürel aktiviteyi canlı tutmanın yollarını düşünmeliyiz. İşsiz kalan hiçbir geliri olmayan tiyatro çalışanlarına destek olmanın bir yolunu bulmalıyız. Bu sektörde çalışan bizlerin desteğe ihtiyacımız var. Özellikle de devlet fonlarına, sponsorlara ve seyirci desteğine. Hemen her mekanın bilet geliriyle ayakta kaldığı düşünüldüğünde seyircilerin destekleri bu kurumları ayakta tutabilmek için hayati önem taşıyor.
– Ertelenen, iptal edilen etkinliklere bilet almış olanlar bilet ücretini geri almak yerine bağışlayabilir.
– Tiyatro koltuğu sponsoru olabilir, bir koltuğa adınızı yazdırabilirsiniz.
– Tiyatrolardan hediyelik ve hatıra eşyalar alabilirsiniz.
– Bir tiyatroya sponsor olabilirsiniz.
– Sektörü destekleyen kurumlara, vakıflara bağışta bulunabilirsiniz.
– Mekan ya da sezon üyeliği alabilirsiniz.
– Tiyatro oyunlarının textlerini satın alabilirsiniz.
– Online yayınlanan oyunları izleyebilir, sitelerine üye olabilirsiniz.
– Bir oyun yazarını destekleyebilir, sponsor olabilirsiniz.
– Tiyatro çalışanlarına duygusal destek verebilirsiniz.
– 100 ve altındaki koltuk sayısına sahip tiyatrolar irili ufaklı her bir bağışınızı kiralarını ödemek, kemik kadrosunun maaşlarını ödemek ve genel olarak hayatta kalabilmek için kullanacaktır.
– Eğer bir tiyatro binasının sahibiyseniz, bu süreçte kira ödemeden kalmalarına izin verebilirsiniz.
– Hükümetler tiyatroların elektrik, su, doğalgaz faturaları gibi zorunlu giderlerini bu süreçte almayabilir.
Bu işte hepimiz birlikteyiz. Bu da geçecek… Sağlıkla kalın.
Dünya Tiyatro gününüz kutlu olsun! Çok yaşa Tiyatro!
NAZLI GÖZDE YOLCU
Çevirmen – Dramaturg