2022’de De Haykırmaya Devam Edeceğiz: “Tiyatro Özgürleştirir!”

Yavuz Pak

2021 yılını, Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nin 30. kuruluşunun yılını geride bıraktık. 

2021, pandemi koşullarının tiyatrolar üzerindeki ölümcül etkilerine ilave olarak yaşanan ekonomik kriz ve ağır politik koşullar altında sona ererken, geride bıraktığı acılar, kayıplar, karamsarlık kadar; mücadelenin, direnişin ve umudun yükseldiği bir yıl olarak tarihteki yerini alıyor.

Dergimiz, 2021 yılı boyunca tiyatroların ve tiyatrocuların sesi olmaya devam etti. Tiyatrolarla ilgili haberlerin, oyun eleştirilerinin, akademik/kuramsal yazıların, söyleşilerin yer aldığı zengin ve nitelikli içeriğiyle, tiyatro basınının yaşayan en eski dergisi olarak, her geçen gün daha fazla okura ulaşırken, sosyal medyada da etkisini arttırdı. Her geçen gün güçlenen kadrosuyla 2021 yılının zorlu koşullarında güçlü ve emin adımlarla büyümeye davam eden dergimiz, yaşadığı zorluklar kadar bu zorluklara karşı verdiği mücadele ve ses getiren haberlerle yılı kapattı.

DEMİRKANLI’NIN BERAATİNE İTİRAZ

Bu yılın başlarında, Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nin kurucularından ve internet sitemizin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Demirkanlı “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçlamasıyla yargılandığı ve beraat ettiği davada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı karara itiraz etti. 14 Şubat 2020 tarihinde gözaltına alınarak ifadesi alınan Demirkanlı hakkında hazırlanan iddianamenin kabulünün ardından yargılama süreci başlamıştı. Demirkanlı, 17 Kasım 2020 günü görülen davada beraat etmişti. (https://tiyatrodergisi.com.tr/sorumlu-yazi-isleri-mudurumuz-mustafa-demirkanlinin-beraatine-itiraz/ )

FACEBOOK VE INSTAGRAM’DAN DERGİMİZE SANSÜR

Öte yandan, bu yıl yayımladığımız bir söyleşi nedeniyle 42 gün boyunca Facebook ve Instagram tarafından “sansüre” maruz kaldık. Sansüre boyun eğmeyerek başlattığımız direniş sürecinde tiyatrocular, tiyatro akademisyenleri, Denizli’den Trabzon’a, Kıbrıs’tan Samsun’a kadar ülkenin dört bir yanından tiyatro emekçileri, kamuoyuna sesimizi duyuran basın-yayın kuruluşları ve sansürü tüm dünyaya rapor eden MFRR (Media Freedom Rapid Response – Medya Özgürlüğü Acil Müdahale) dergimize destek verdiler. Kurduğumuz geniş dayanışma ağı ile yükselen 42 günlük mücadelemiz sonunda, iki sosyal medya platformu özür dileyerek sansüre son verirken, bu zafer basın ve ifade özgürlüğünün korunması ve tiyatronun özgürleştiren sesini susturmaya çalışanlara karşı önemli bir kazanım olarak tarihe geçti. (https://tiyatrodergisi.com.tr/direndik-mucadele-ettik-kazandik-dergimize-uygulanan-sosyal-medya-sansuru-sona-erdi/)

SÖYLEŞİMİZ T.B.M.M. GÜNDEMİNDE

Bir başka önemli başarımız da, adı 40 yıldır şaibelerle anılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Tiyatrolara Yardım Değerlendirme Komisyonu’nda görev alan üyelerle yaptığımız söyleşinin tiyatro ve ülke kamuoyunda yarattığı etki oldu. Söyleşimiz (https://tiyatrodergisi.com.tr/ozel-tiyatrolara-yardim-degerlendirme-komisyonu-basvurulari-kriterler-dogrultusunda-degerlendirmedi/ ve https://tiyatrodergisi.com.tr/ozel-tiyatrolara-yardimda-kriterler-ideolojik-turk-orf-ve-adetlerine-aykiri-oyunlar-sahneleyene-para-yok/) tiyatromuzun kapalı kutularından biri olan komisyonun keyfiyete dayanan yapısını ve işleyişini ifşa ederken, alınan kararların ideolojik veçhelerini ortaya koyarak tarihe geçti. Nitekim geçtiğimiz günlerde, TİP Milletvekili Barış Atay, söyleşimizde ifşa edilen bilgileri gündeme getirerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir “soru önergesi” verdi.

TİYATRO ÖZGÜRLEŞTİRİR!

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi, sermaye baronlarının sansür girişimlerine, artan politik baskılara, zorlu salgın koşullarına ve ekonomik krize rağmen, 2021 yılında her alanda tiyatronun sesini inatla ve ısrarla yükseltmeye devam etti. Yaşadığımız tüm zorluklara karşı direnişi, mücadeleyi ve umudu yeşertmeye devam ederken, gücümüzü kadim tiyatro sanatından aldık.

Biliyoruz ki, tiyatronun birincil sorunu, sermayenin kıskacından kurtulamama, insanlık tarihi boyunca onlarca örneği yaşanan salgın hastalıklar ya da estetik olarak kendisini yenileyememesi değildir; asıl sorun, insanlığa ve kendisine de yönelen despotik iktidar biçimleri ile karşılaştığında nutkunun tutulması ve sözünün tükenmesidir. 

Biliyoruz ki, tiyatro harekete geçirir, aydınlatır, huzur kaçırır, rahatsız eder, ruhu zenginleştirir, açığa çıkarır, kışkırtır ve sözleşmeleri ihlal eder. Tiyatro, sözcükler, hareket, ışıklar ve yaşam dışarı taşsın diye, boşlukla, gölgelerle ve sessizlikle yüzleşen ilk sanattır.

Biliyoruz ki, tiyatronun sarsmak istediği şey, her türden tahakküm, göreneklere kölece bağlılık, alışkanlıkların zorbalığı ve insanın köleleştirilmesidir.

İşte bu yüzden, yeni yılda da sloganımızı haykırmaya devam edeceğiz: “Tiyatro Özgürleştirir!”

YAVUZ PAK

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi

Genel Yayın Yönetmeni

2

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku